7 Mart 2009 Cumartesi

ALLAHSIZLIĞI YAYMA KÜRSÜSÜ BAŞKANI



Yukarda ki başlığı görüp de bu da nasıl bir ünvan diye şaşırdıysanız,merakınızı gidereyim ey okuyucu.Başlıkta ki ünvan 70 yılların sonunda sağ-sol çatışmalarının en üst safhasında ilerlediği zamanlarda çekilen,baş rolünü Cüneyt Arkın ve Oya Aydoğan'ın oynadığı Anti-Kominist,şovenist propagandalara sahip Güneş Ne Zaman Doğacak filminde sözüm ona kominist Rusya'sın da okulu ziyarete gelen bir Albay'ın görevi bu,yani Allahsızlığı Yayma Kürsüsü Başkanlığı ! Maraş olaylarının tetiklenmesinde rolü olduğu söylenen bu filmde ki,ön yargılardan ziyade,bilinçli bir şekilde aşırı karikatürize edilmiş sosyalist devlet ve bu devlet anlayışını temsil eden Albay'ın içinde bulunduğu sahneler de o kadar komik diyaloglar geçiyor ki o kadar olur yani,okuyun gülün sizde:

Allahsızlığı Yayma Kürsüsü Başkanı Albay Nuriyev bir devlet okulunda ki sınıfa girer ve...

Müdüre: Hoşgeldiniz efendim. Allahsızlığı Yayma Kürsüsü Başkanı, istihbarat örgütünden Albay Nuriyev.

Allahsızlığı Yayma Kürsüsü Başkanı: Alpgiray Nuriyev.

Öğretmen:Nerde kalmıştım?

Kırmızı fularlı öğrenci 1: Ülkemizdeki demokraside.

Müdüre: Ha evet. Biz en demokratik memleketiz.Diğer ülkelerdeyse,
işsizlikler,fiyat artışları,krizler vardır.Oralar bir cehennem,buralar ise cennettir.

Kırmızı fularlı öğrenci 2: O halde geçen hafta, işçiler ekmek bulamadıkları için neden fabrikaları işgal ettiler?

Müdüre: Şey, bazen ufak tefek sıkıntılarımız oluyor. Ama bunlar hep kapitalist devletlerin yüzünden. Yanlış düşünüyorsunuz. Onlar işçi değil, işbirlikçi. Ama ilerde dünyada mülkiyet sahibi bir tek insan kalmadığı zaman, kuşlar kadar hür, kelebekler kadar mutlu olacaksınız.

Kırmızı fularlı öğrenci 2: Ne zaman gelecek bu vakit? En son sekiz yıl önce, annem bana ileride demişti. Ona da büyükannem demiş.

Öğretmen:Ülkemiz mutludur Petriç,değil mi çocuklar?

Kırmızı fularlı çocuklar: Eveeeet!

Kırmızı fularlı öğrenci 2: Bırak konuşacağım. Hep aynı şey,inanmıyorum size.İnanmıyorum.

Müdüre:Eğitmenim, devlet gazeteleri fabrika işgal olayını yazmamıştır. O halde bu bir uydurmacadır. Onu derhal odama yollayın. Eşyalarını topla, okuldan kovuldun. Afedersiniz efendim, bazen böyle sapık fikirliler çıkıyor.

(Yer, öğrenci azarlama odası.)

Öğretmen 2: Artık Dimitriç’le yatmayacaksın. Yoksa...

Kırmızı fularlı öğrenci 3: Ama eğitmenim...

Öğretmen 2: Yeter! Öteki arkadaşlarınla olsa da fark etmez. Ulaşacağın zevk aynıdır. Üstelik ileride mutlu bir dünya kurabilmemiz için, parti de öyle istiyor. Biz onlardan daha mı iyi bileceğiz?

(Kapı açılır, içeri Allahsızlığı Yayma Kürsüsü Başkanı ve yanındakiler girer.)

Müdüre: Buyrun.

Öğretmen 2: Sen çıkabilirsin Olgana.

Allahsızlığı Yayma Kürsüsü Başkanı: Okulunuzdaki öğrencilerin artış hızında azalma var.

Müdüre: Albayım bunda bizim hiç suçumuz yok. 100 lira normal evlilikten çocuğu olanlara veriyoruz. Evlilik dışı çocuğu olanlara ise 600 lira veriyoruz. Fakat bir türlü yıkamadık şu çağ dışı evlilik müessesesini.

Propagandanın böylesi diyerek gülüp geçiyorum anca,ha siz derseniz benim zihnimde tam canlanmadı yazdığın diyaloglar,tam gülemedim,o zaman buraya tıklayıp Alkışlarla Yaşıyorum'dan videosunu izleyebilir,öyle gülebilirsiniz...Son olarak Ortaokul'da bize koministlerin insanları öldürdükten sonra,kulaklarını ve burunlarını yiyen yamyam canavarlar olduğu şeklinde tanımlayan ve bize anlatan Din öğretmenime selam olsun!

2 yorum:

sinem dedi ki...

ahahahahaahah bu ne beee :D burdan fırat efektli bi "allam yareppim" gönderiyorum bunlara :) akılları bilemedi belli ki..

alengir dedi ki...

Bende Baltalı İlah Zagpr "Ahhyaak"ı gönderiyorum,saçmalık ötesi,değişik bir şey:)