21 Mart 2009 Cumartesi

BURSASPOR:2-FENERBAHÇE:1



Biz zaten biliyoruz takım kötü,isteksiz oynuyor,Fenerbahçe'nin büyüklüğüne yakışmayan oyuncular barındıyor ve bu sene çoktan yalan oldu.Seneye takıma yakışmayan ruhsuzlar,teknik adamlar ve hatta "ruhu ile savaşanlar" bile gidecek ve o özlediğimiz Fenerbahçe gelecek belki ya da gelemeyecek orasını şimdiden kestirmek zor ama her şeye rağmen,mantığımız ne kadar bas bas bağırsada şampiyonluk hayal ötesi diye,hatta zaman zaman bunu söyleyen kalbimiz olmasına rağmen "Bir umuttur yaşatan insanı" misali takılıyorduk,dur hatta arabesk bağlamda izah edeyim "Eğer umut etmek suçsa,en büyük suçlu biz Fenerbahçe taraftarlarıdır"..."Hakim bey"!Fakat bugün galibiyeti hakettik mi,kesinlikle hayır!Fakat bugün mağlubiyeti hakettik mi,belki ettik,belki maçın hakkı beraberlikti ama ne olursa olsun eğer bugün maç Bursa'nın hakkı ise bu böyle olmamalıydı,henüz 18 yaşında ki bir futbolcunun geçmişte örneğini çokça gördüğümüz bazı yılların çakalı futbolcular gibi kendisini ceza sahasında yere bırakması sonucu kazanılmış bir penaltı sonucu yenilmemeliydik!



Dedim ki belki anlık sinirle penaltı olan pozisyona penaltı değil diyorum,belki Fenerbahçe'liliğim objektif düşünmemi engelliyor ve o pozisyona sadece Sarı-Lacivert bir gözlükten bakıyorum ama maçın üzerinden saatler geçti,pozisyonu tekrar tekrar izliyorum,özellikle hakeme ve yardımcı hakemin konumuna bakıyorum ama nafile ikiside pozisyonu rahatlıkla görebilecek açıdayken görmemeyi seçiyorlar ve sahadan boynu bükük ayrılmamıza hükmediyorlar...



Şimdi size soruyorum acaba 90+5'de böyle bir penaltı ile maç kazanan taraf biz olsa idik,TFF kara çelenklerle donatılmazmıydı,diğer takımlar ortak bildiri yayınlamazlarmıydı,bu hakemlerle bu lig bitermiydi?!Emsallerini sorgulamak istemiyorum ama ligin ilk maçı olan Gaziantep maçında verilmeyen penaltımızla başlayan bu süreçde neden en çok yarayı biz alıyoruz ki,neden en çok ofsayttan golü biz yiyoruz ki,neden ilginç cezaları alan futbolcular bizimkisi oluyor,şu an burada yazdıklarım acıtasyon yapmak değil amacım ya da Fenerbahçe'nin kötü futbolunu hakemlere bağlayarak,şampiyonluktan uzak kalma nedenimizin suçunu onlara atmak değil,dedim ya Fenerbahçe taraftarı her şeyin farkında ve bizim boynumuzu eğenlerden,maçtan sonra saçma sapan telefon konuşmalarına maruz kalmamıza neden olanlardan bu sezonun hesabını soracaktır ama düşene de böyle bir tekme atmak,iyi-kötü verilen emeğe yazıktır!Sırf maç boyunca Kafacı Emre'nin üzerine oynayan Mustafa Sarp'ın yerine kartı mimlenmiş Emre görüyorsa bundan bile bu maçın yönetiminde doğru olmayan bir şeyler olduğu anlaşılabilir.Yönetim sessiz kaldığı için mi oluyor bunlar,ortamı sürekli gererek manipüle mi etmek lazım ki,bizde penaltı alalım,bizde ofsayttan gol atalım orası muamma ama bu iş böyle yürümez kimse Fenerbahçe ile oynayamaz,oynatmayız!...

NOT:Son cümlem yanış anlaşılmasın,haksız penaltıdan ya da ofsayttan atılmış goller sonucu kazanılmış bir maç istemiyorum,sadece adil yönetim bekliyorum...

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Prof seviyedeki futbolda problemi ruhsuzlukla özetlemek; geçenlerde bahsettiğin senaryolarda sıkışınca topu şirketlere,derin devlete vs. atmak gibi olmuş.Buradan analizinde sıkışmışsın anlamı çıkarma sakın.Fener medyasında durum böyle.Bence fenerde sorun ruhsuzluk değil Aragonesin oyuncu özellikleriyle ilgilenmemesi yani elindekilere uygun bir oyun şablonu koyamaması ya da buna çaba harcamaması.Emreciksinden klasik çizgiye inen açık gibi oynamasını istemesi.Emreye bir yer bulamaması gibi.Sahada emanet gibi duruyor.Oyuncular yönünden bakarsak transfer döneminde yönetimin büyük hataları var.Fener kadrosu ruhsuz değil fenerbahçe için fazlasıyla yetersiz.AY ye göre yüreyerek şamp olacaktı bu takım ama 60 tan sonra yürüyecek hali kalmıyor.


azizziano