31 Temmuz 2009 Cuma

MY LIFE ACCORDING TO "QUEEN" +"İSMAİL YK"

Pek değerli, muhterem Sinem aka Geowyns,ben kişisini çokta güzel mimleyivermiş,ne güzel etmiş,kendisine teşekkürleri gönderim mimime geçeyim.Mimin mevzusu aşşagıdaki sorulara bir grup ya da sanatçı seçip soruları onların şarkılarıyla cevap vermek,bende hem grup olarak Queen'i hemde sanatçı olarak medarı iftiharımız İsmail YK'yı uygun gördüm bakalım beğenecekmisiniz,ayrıca baştan belirteyim parantez içindeki cevaplar İsmail YK'nın şarkılarıdır:)


Male or female?
WHITE MAN(Gıcık Şey)

Describe yourself:
MR.BAD GUY(Bir Numara)

How do you feel:
I WANT TO BREAK FREE(Çıtı Pıtı)

Describe where you currently live:
EARTH(Bas Gaza Türkiye)

If you could go anywhere, where would you go:
BARCELONA(Düğünün Varmış)

Your favorite form of transportation:
RIDE THE WILD WIND(Otobüs)

Your best friend is:
JESUS(Ceviz)

What's the weather like:
IT'S A BEAUTIFUL DAY(Eskisi Gibi)

Favorite time of day:
THE NIGHT COMES DOWN(Geceler)

If your life was a TV show, what would it be called:
THE SHOW MUST GO ON(Bomba Bomba)

What is life to you:
THE MIRACLE(Oley)

Your fear:
CHINESE TORTURE(Çatlak Zilli)

What is the best advice you have to give:
TOO MUCH LOVE WILL KILL YOU(Döktür)

Thought for the Day:
WE ARE THE CHAMPIONS

How I would like to die:
LET ME LIVE(Kıt Kıt)

My soul's present condition:
LOVE ME LIKE THERE IS NO TOMORROW(Allah Belanı Versin)

My motto:
WE WILL ROCK YOU(Bas Gaza)


Evet sorular ve cevaplar bunlar,bende bu mimi yolu sevgiden geçen herkeze gönderiyorum:)

SIR


Sir kavramını hayatımıza sokan bir kaç adamdan biriydi.Barcelona'da değil ama Newcastle United da hatırlarım ben onu hep.Newcastle en son güldüğünde başında o vardı,o gitti gideli Newcastle hep ağladı,bugün ise tüm futbol dünyası top yekün ağlıyor.Güle güle Sir'lerden Bobby Robson,güzel insanları yanında götüren 2009 seni de affetmedi,Mourinho öksüz kaldı!

AWAY KİT...



Bu senenin para saçanı,Premier Ligin yapacağı bir kaç transferle daha favorilerinden olacak Mancherter City önümüzdeki sezon giyeceği deplasman formasını yukarıdaki fotografla taraftarının beğenisine sunmuş.Forma için mankenlik yapan taze(Santa Cruz),daha taze(Adebayor) ve dumanı tüten(Kolo Toure) futbolculardan Adebayor'un bakışı pek bir haşin olmuş.Hani bir gözü allaha,diğer gözü peygambere bakıyor derler ya,Adebayor bu söyleme cuk oturmuş!

FENERBAHÇE:5-HONVED:1


Beklediğimiz skoru aldık!Rakip güçsüz,rakip umutsuz,rakip üç bilinmeyenli denklem, bu şartlarda fark zaten gelecekti ama nasıl bir oyunla gelecekti,aslında bunun cevabı için çıktı takım sahaya ...

Rakip güçsüzdü evet ve bu gibi rakiplerle yapılan maçlar kıstas olarak dünyanın hiçbir yerinde alınmaz ama ortaya konan oyun oldukça umut verici.Fenerbahçe sahaya Daum'un 2005-2006 sezonunda tercih ettiği diziliş olan 4-2-3-1 ile çıktı.Maça da iyi başladı,solda Santos-Carlos iş birliği ışıldıyordu ki Carlos'un attığı golden sonra yaşadığı Sergenvari sakatlık geldi.Carlos'un bu hesapta olmayan sakatlığı üzerine en çok oyunu iki yönüyle oynayabildiğine sevindiğimiz Santos'u geriye çeken Daum,Santos'un önüne bir başka vatandaşı Deivid'i yerleştirdi.Deivid'in sol kanada gelmesi,atakların daha çok ortadan ve sağ kanattan gelmesine yol açtı.Sağ kanatta Gökhan ve Kazım arasında yavaş yavaş olmaya başlayan uyum meyvesini attığımız 4. goldeki muhteşem paslaşmalarla verdi,heleki Gökhan'ın sağdan bindirmeleri yokmu,beni ve her Fenerbahçe taraftarını mest ediyor.Orta sahada Emre'nin performansı çok iyiydi ve araya gene bir sakatlık girmezse her geçen gün daha iyiye doğru gidecektir.Kaptan bildiğimiz gibi hem atan hem attıran ama sanki biraz yavaşlamış.Geçen senenin fiyaskosu Guiza'nın üzerindeki kazmalık kalkmış gibi,Guiza geçen senede pozisyona giriyordu ama facia vuruşlar yapıyordu,yeni sezonun başında daha iyi bir Guiza bulduk ve bu maçta oynatılmasından anladığımız kadarıyla,kendisini satmak gibi planımız yok,bu sistemle çok gol atar bu sene gibi.Ve Cristian,orta saha oyuncuları arasında en sona onu bıraktım,Boluspor maçını izleyemediğim için oynadığı oyun hakkında bir fikrim yoktu ama bugün ki izlenimim olumlu yönde.Orta sahadaki varlığıyla ve Emre'ye verdiği güven sayesinde hem Emre'nin performansını olumlu yönde arttıran oyuncu,pozisyon bilgisi ve akıcı oyunuyla bu maç için tam not aldı,kendisi için "Maldanado'dan hallice" diyenlerin ise sadece ikinci yarı Kazım'a attığı uzun topu görmelerini tavsiye ederimki maç için o toplardan bir kaç tane attı...



Son olarak defans.Carlos sakatlanan kadar iyiydi,Gökhan her zamanki gibi şahane,zaten beklerde sorun yoktu,endişe veren bölge Lugano'nun gitmesi ve Edu'nun saktlanmasıyla Bilica ve Önder tarafından doldurulan defansın ortasıydı.Bilica hem sağlam oyunuyla hemde topu oyuna her defasında olumlu şekilde sokmasıyla mutlu ederken bugün takımın en kötü oyuncusu olan Önder,açık ara sırıtıyordu.Rakibin girdiği pozisyonların hepsinde rolü olan Önder'in yerine muhakkak Bilica'yı tamamlayacak hamleli bir stoper alınmalı zira Önder bu maçta bu bölgenin adamı olmadığını fazlasıyla kanıtladı.Tabi ki alınacak olan stoperin Lugano olmasını umuyoruz ama o hususta Figer gibi kocaman ve sinsi bir engel olması bu transferi neredeyse imkansız kılıyor!Ha bu arada sadece 20 dakika oynamasına rağmen Mehmet Topuz'un,o transfer piyasında ortamın gerilmesine yol açıp,günlerce adından söz ettiren Mehmet Topuz'un bu seneki rolü yedek kulübesinden sağ kanadı desteklemek olacak gibi!


Güzel ve gelişmesi muhtemel oyun,artılar ve eksiler...Fenerbahçe için yeni sezon güzel başladı,umarızda öyle bitsin.

30 Temmuz 2009 Perşembe

SCHUMACHER



Ne kadar olmuştu Formula-1'i izlemeyi bırakalı,sıkılı?Shumi geri dönmüş ya,işte şimdi izlenir Formula!

KOŞAN ALEXGİLLERDEN ELANO


Haldun Üstünel gene yapmış yapacağını ve daha dün gece arkadaş ortamında Türkiye gelebiceğine ihtimal vermediğim Elano'yu Galatasaray'a getirerek bende ufak bir şok etkisi yarattı!İsim bazında yılın en büyük transferine imza atan Galatasaray şüphesizki çok büyük bir iş başardı,klasik Breziya'lı yıldız oyuncu profiline profosyenelliği ile uymayan ve benimde çok sevdiğim Elano yararlı olurmu sorusunu sordurmaz bile,Galatasaray'ın Mor formasını bile rahat sattırır...

Evet Elano çok büyük bir isim ve evet Elano yararlı olacaktır ve kesinlikle evet Elano'da Türkiye'ye gelen her 10 numara futbolcu gibi Alex ile kıyaslanacaktır.Alex'le kıyaslanan her futbolcu gibi "Alex'in koşanı","Alex'in mücadele edeni","Alex'in şarkıda söyleyebileni" denilecek olan Elano "kaç Alex eder" bilmiyorum ama "Alex'in koşanı" diye tabir edilen futbolcuların düştüğü duruma düşmeyeceğini tahmin edebiliyorum!Haldun Üstünel şaşırtmaya,yıldızlar bir bir Galatasaray'a gelmeye devam ediyor,önümüzdeki sezon çok çekişmeli bir lige sahne olacak,olacakda Galatasaray gömü felanmı bulmuş ne,giren çok,giden yok,bilmiyorum nasıl olucak bu işler?

28 Temmuz 2009 Salı

KOLAJ FUTBOLU-6



Madem Zlo yılın takasını gerçekleştirmiş,Kolaj resmini koyayımda burda arz-ı endam eylesin(Doğrumu lan bu cümle).

KISKANÇ


KADIN:Geçen gün seni öpüşürken görmüşler!

ADAM:Doğrudur,sonuçta insan dediğin sevgisini öperek gösteren bir hayvan.

KADIN:Ama kadınmış öptüğün!

ADAM:Mümkündür, 3.5 milyar kadın var bu dünyada.

KADIN:Senin sevgilin benim ama!

ADAM:Tevekkeli değil sevişiyoruz.

KADIN:Hayvansın sen,beni aldattığına inanamıyorum,!

ADAM:Aslında pek de inanılmayacak birşey değil!

KADIN:Kim o fahişe söyle hemen bana!

ADAM:Begüm...

KADIN:Begüm mü?!

ADAM:Begüm...

KADIN
:Begüm senin kuzenin değil mi ya?

ADAM:Kuzenim tabi,bilip bilmeden atlıyosunuz!

KADIN:Aaaaa!

ADAM:Aaaa tabi eşşek!!

IBRAKADABRA



Kaç gündür bu formalı resmi belkiyordum yılın takası hakkındaki yorumlarımı yapmak için,kısmet bu güneymiş.Çoğu kişi "Kazanan takım bozulmaz" düsturana istinaden Ibra-Eto'o takasının Barcelona'ya zarar vereceğini savunsada ben bu görüşlere katılmıyorum.Tamam Eto'o Barcelona'ya transfer olduğu 2004 yılından beri kendisinden beklenen gol atma işini layığıyla yerine getirmiş olsada,olur olmadık yerde yaptığı gereksiz çıkışlar ve yaptığı sansasyonel açıklamalarla takıma sürekli zarar vermesi, Eto'o nun gitmesiyle iç huzur açısından olumlu oldu.Gerçi gelen adamda egosu en az Eto'o kadar yüksek ve lafını sakınmayan Ibra olunca insan biraz düşünüyor ama yavaş yavaş olgunluk dönemine giren Ibra'nın İnter günlerine nazaran daha sakin bir yapıya bürüneceğini Barcelona'ya gelebilmek ve hayali olan Şampiyonlar Ligi kupasına ulaşmak için maaşında yaptığı 2 milyon Dolalık fedakarlıktan anlayabiliriz...



Peki Ibrahimovic'in Eto'o ya göre artıları ve eksileri neler olabilir.Barcelona sene boyunca hayranlık yaratan pas odaklı 4-3-3'ünde,pas zincirinin en zayıf halkası Samuel Eto'o'ydu.Genellikle top Eto'o'ya ulaştığı zaman zaten pozisyon çoktan gollük hale geliyordu.Zlatan'ın Barcelona'nın en ucunda olması Barcelona'nın pas trafiğini arttıracakdır ve çoğu posizyonda bencil davranan Eto'ya oranla daha paylaşımcı olan Ibra,Henry ve Messi'ye bir çok asist yapacakdır.Ayrıca Zlatan'ın hava toplarında zayıf olan Eto'o'ya nazaran getireceği hava hakimiyetide yadsınamaz...



Eksilerine gelecek olursak,daha doğrusu Eto'ya nazaran eksiklerine,Ibra daha çok kendi pozisyonunu kendi yaratan bir forvet,Eto'o gibi golü arayan bir forvet değil,misal Eto'o'yu maçlarda arzuladığı gole ulaşmak için devamlı ceza sahası ve çevresinde ordan oraya koştururken görürüz.Eto'o'nun Ibrahimovic'e göre bir artısıda son vuruşları,çoğu kişi bu görüşüme katılmayabilir ama Eto'o'nun bitiriciliği bana göre Ibrahimovic'den daha iyi.Eto'o belki Ibrahimovic gibi fantastik gollere imza atmasada,basit yoldan işini iyi yapan bir forvet.



Bana göre takas edilen forvetlerin artıları ve eksileri bunlardı,görüşlerime ne kadar katılırsınız bilmem ama Ibrahimovic transferinin bu yaz beni en fazla heyecanlandıran transfer olduğunu söyleyebilirim.Şimdi sabırsızlıkla İspanya Ligi'nin başlayıp Ibrahimovic'in sihirini yapmasını belkiyorum!

23 Temmuz 2009 Perşembe

ARMAN YETER



Malumunuz yeni sezon formaları dün düzenlenen defilede tanıtıldı,gelen ilk yorumlar olumlu yönde keza benim fikrimde öyle.Tabi formalar için her taraftarın içten içe "ah şurası şöyle olsaydı" dediği noktalarda var ama geçtiğimiz senelerde yaşanan Neon forma ve Turkuaz forma rezaletinden sonra bu sene,klasik Çubuklu'nun yanına eklenen alternatif formalarda oldukça güzel olmuş.Formaları tek tek değerlendirecek olusak:


ÇUBUKLU FORMA:

Bir Fenerbahçe klasiği,taraftarın en sevdiği vazgeçilmezi.Geçen seneki formaya yapılan ufak rötuşlarla şık bir hal almış.Yaka kaldırılmış,çubukların hepsi aşşıya inmiyor ama formadaki en güzel değişiklik kaldırılan sponsor kutucuğu olmuş,ayrıca yakada yazan "Sarı Kanaryalar" yazısıda formanın ruhuna uymuş.Gerçi ben bu sene daha ince çizgilere sahip misal Barça'nınki gibi bir Çubuklu bekliyordum ama Çubuklu'nun bu halide oldukça güzel.


KURULUŞ FORMA:

2007-2008 sezonunda yaşanan hoş anıları anımsatan ve Fenerbahçe'nin ilk renkleriyle dizayn edilen Kuruluş forma bu sene tekrar dikine çizgilerle taraftara sunuldu.Polo yaka eklenen bu formanın yakasında da "Sarı Kanaryalar" yazısı yer alıyor.Bu formanın bir diğer özelliğiyse dikine inen çubuklunun formanın sırt kısmında da yer alması.Yakada ki lacivert ağırlığı formanın bütünlüğünü bozmasa,daha değişik bir renk kullanılsa daha hoş olabilirmiş diye düşünüyorum.


ARMA FORMA:

Ve bu sezonun en güzel tasarımına sahip olduğunu düşündüğüm Lacivert ağırlıklı Arma forma.Yazının başında da bahsettiğim Neon ve Turkuaz forma gibi alternatif tasarımlar yerine dizayn edilen bu forma herkezin içine sinmiş gibi gözüküyor.Gerek lacivertinin hoş tonu,formaya yayılan büyük Fenerabahçe arması ve neon sarısıyla yakalan bütünlük bu formayı Fenerbahçe taraftarları arasında senenin en çok satan forması yapar gibi.Bu formada diğer iki formanın aksine yakada "Fenerbahçe" yazısı yer alıyor.

Formalar bunlar işte,bu sene yaptığı tasarımları beğenmediğim Adidas,korktuğum tasarımlarını(Yandan aşşıya inen yakamsı şey) bizde kullanmamış,eğerki formalarla numara ve yazı fontlarının renk bütünlüğü de sağlanabilirse,sahada çok şık bir Fenerbahçe izleyeceğiz bu sezon.

21 Temmuz 2009 Salı

SANTOS-CRISTIAN-DAUM VE BREZİLYA


Geçen gün yazdığım "Acaba" postunun konusu,Brezilya'dan transfer yapacağını açıklayan Fenerbahçe yönetiminin yapılması muhtemel transferleri "Dünya Fenerbahçeliler Günü"ne sakladığı için mi transferde sessizliğe büründüğüydü,kısmet 1 gün sonrayaymış.Neyse transferlere gelicek olursak önce az çok bildiğimiz adamdan yani Dos Santos'tan başlayalım.Konfederasyon Kupası'ndaki başarılı oyunuyla tanıdığımız Dos Santos sol kanadın hem ofansif hemde defansif bölgesinde oynabilmesiyle çok yönlü bir oyuncu.Geçen sezon yol geçen hanına dönerek çoğu maçta canımızı yakan (Roberto Carlos),ne bir ortasını görebildiğimiz (Uğur Boral) sol kanat için nokta tadında bir transfer.Ayrıca bu oyuncunun "Seçilmişler"in taze millilerinden olması oyuncuyu daha da özel kılıyor,sonuçta Brezilya Milli takımının formasını giymiş bir oyuncu ne kadar kötü olabilir ki...

Cristian'a gelirsek,bu oyuncu eminimki ben dahil bir çok Fenerbahçe'linin ismini bugün duyduğu bir futbolcu.Transfer edildiği bölge için Hernandes'in adı geçerken Cristian'ın gelmesi süpriz oldu.Hakkında kimi yazılarda yararlı bir oyuncu olduğu,kimilerinde ise Maldanado'dan hallice olduğu yönünde yorumlar var,şayet 2. yorumun doğruluk payı daha yüksek ise evlerden uzak.Fakat farklı yorum gruplarına ait bu yazılarda birleşilen ortak nokta, oyuncunun şut kapasitesinin yüksek olduğu,zaten elimizde şut gücü yüksek Mehmet Topuz gibi bir oyuncu varken,Cristian'ın bu özelliğe sahip olması önümüzdeki sezon Fenerbahçe'nin bol şutlu gollerine sahne olabilir...

İşin Daum yönüne bakacak olursak,Fenerbahçe'nin başına geçtiği ilk dönemdeki Brezilya ekolünü başlatan Alman hoca döneminde Brezilya'dan transfer edilen Fabiano hariç Luciano,Nobre ve Alex'in takıma yaptığı katkılar ortada,artı Brezilya'dan transfer edilen bu oyuncular dışında kadroya Türkiye Ligi'nden katılan Aurelio'nunda Fenerbahçe orta sahasına verdikleri ve ayrılığı ardından orta sahanın düştüğü aciz durumda aşikar.Sözün özü Daum ve Brezilya'lılar güzel bir ikili olmuştu ilk dönemde...

2. Daum dönemi,gene Brezilya'lı transferleri ve bu sefer ilkinden kat kat güçlü bir kadro,ilk dönemde 30 yıl aradan sonra ilk kez 2 sene üst üste lig şampiyonluğu gelmişti,acaba bu sefer Aziz Yıldırım'ın sözünü verdiği 3 sene üst üste lig şampiyonluğu Fenerbahçe tarihinde ilk kez Daum döneminde gelirmi,daha önce buna yaklaşan Daum,yarım kalan işini bu sefer bitirir mi?

19 Temmuz 2009 Pazar

ARAP KAFASI


Son Tevez transferinden sonra Araplar bu sefer doğru iş yapıyor diye düşündük ama ardından gelen Adebayor transferinin gereğini anlayamamıştık.Bu transferle insanları muallakta bırakan City'nin sonu ne olacak bilmem ama Arsene Wenger'in illaki bu durumla alakalı bir planı vardır diye düşünüyorum,tek dileğim o planının hiç bir şekilde ısınmadığım Danimarka'lı Bendter olmaması yönünde!

I HAVE WON EVERTHING IN ITALY...



...Diye buyurmuş geçen günlerde Twitter sayfasından "Time to learn Spanish" diyen Ibrahimovic!Pek bir ihtişamlı olacak seneye La Liga ha...

DÜNYA FENERBAHÇELİLER GÜNÜ


Dünya Fenerbahçeliler Günü'nüz kutlu olsun,herşey alabildiğince Sarı-Lacivert olsun.

18 Temmuz 2009 Cumartesi

TÜRKLER YAPTI GENE YAPACAĞINI



Umut Sarıkaya yaptı gene yapacağını!

KOLAJ FUTBOLU-4


Madem bir önceki postta Zizou'yu andık,Zidane'ın "kafa" mevzusunu es geçmek olmaz.2006 Dünya Kupası finali,Zidane Materazzi kaypağına kafayı ekliyor ama bu hakem Luis Medina Cantalejo'nun gözünden kaçmıyor ve kırmızıyı yapıştırıyor!

FAMILY GUY-ZIDANE

ARKADAŞIM ADRIANA LIMA


SELİM:Selamın Aleyküm,nassın Adrianacım...

ADRIANA LIMA:Vealeyküm selam,nasıl olsun ve Selim'cim bildiğin gibi,yuvarlanıp gidiyoruz.Çay suyunu koyuyorum,içeriz dimi...

SELİM:İçerik,içerik.Eee Adriana söyle bahalım hamilelik nasıl gidiyor?

ADRIANA LIMA:Ay sorma Selim ya,her gördüşüm şeyi hayvan gibi yiyorum,iyice şiştim duba gibi oldum yaa...

SELİM:Öyle deme gız,iki can taşıyosun artık yiyecen tabi,hem ne kaddar yakışmış sana hamilelik,kilo almışsın,yüzüne renk gelmiş yavv...

ADRIANA LIMA:Ayy Selim sağol ya sende olmasan varya...Şeker istermisin çayına?

SELİM:Tek şeker ossun...

ADRIANA LIMA:Tamam Selim,sen çayını içe dur ben izninle Sarma yapmıştımda,onu ısıtıyım bi,kocamda gelir neredeyse şimdi...

SELİM:Yaa Adriana şu gergedan gafalıya kocam dime,yapma bunu,hala ahlım almıyor,sen nasıl gittinde o herifi koca diye goluna daktın!

ADRIANA LIMA:Öyle deme Selim,erimdir o benim,karnımdaki sabinin babasıdır!

SELİM:Ya öyle er olmaz ossun Adriana,öyle er olmaz ossun,bütün gün topun peşinde goşturan adamdan er mi olurmuş!

MARKO JARIC:Sen gene mi geldin buraya,ne konuşuyosun lan arkamdan gene!

SELİM:Ne arkandan gonuşçam lan,yüzünede derik,senin Adrianamın eri olman heç içime sinmiyor!

MARKO JARIC:Sana ne lan,sen kimsinde karışıyosun!

SELİM:Öz be öz Sarıyer çocuğu,Kastamonu'lu Selim'im asıl sen kimsin,gergedan gafalı,kim bilir ne oyunbazlıklar yapdında girdin biçarenin ahlına,taktın gül gibi gıza yüzüğü!

ADRIANA LIMA:Ay yapmayın çocuklar ne olur,çok üzülüyorum kavga etmeyin,oturup karşılıklı çay içelim,hadi Selim sende çayını soğumadan koyda

SELİM:Yoh Adriana sen heç goyma bana çay benim tadım gaçtı bi kere,buranın havası bozuldu,ben galkayım Adriana başka zaman uğrarım gene...

ADRIANA LIMA:Tamam Selimcim,sonra görüşürüz...

MARKO JARIC: ...

SELİM:Heç ahlım almıyo ya,heç ahlım almıyo!

CITY UMRUMDA DEĞİL


Oynadığı futbol kadar yüksek egosuyla orantılı olarak yaptığı açıklamarlada dikkat çeken Ronaldo,bu açıklamarına bir yenisini daha eklemiş.94 Milyon Euro'ya Real Madrid'e transfer olan ve takımının İrlanda kampında Pazartesi oynanacak Shamrock Roves maçı ile ilk kez Madrid forması ile sahaya çıkacak Portekizli oyuncu,düzenlediği basın toplasında soruları yanıtlamış...Manchester City'nin kendisine yaptığı teklifle hiç ilgilenmediğini belirten Ronaldo,City'nin son dönemde yaptığı transferler içinde "City umrumda bile değil ve benim problemimde değil.City artık Chelsea,Arsenal ve United'ın problemi onlar düşünsün.Ben daha çok Barcelona,Valencia gibi ligdeki rakiplerimizi takip ediyorum,kendimi Barcelona ile oynayacağımız maçlara hazırlanıyorum..." demiş...

Açıklamarıyla kendinden emin gözüken Ronaldo'ya bir Barça sempatizanı olarak şunu söylemek istiyorum:Bekleriz koçum!!!

BLACK WİDOW



Önümüzdeki yaz sinemalarda boy gösterecek olan Ironman 2 filminin başrol oyuncularının bir arada olduğu ilk resim geçtiğimiz günlerde Entertainment Weekly dergisinin internet sitesinde yayımlandı.Filmde Ironman rolündeki Robert Downey Jr,Ironman'in bu filmdeki düşmanı olan Whiplash'ı canlandıracak Mickey Rouke ve Black Widow rolünde izleyeceğimiz Scarlett Johansson'ın bir arada olduğu kapak iel birlikte Scarlett'i de kostümü içinde görmüş olduk...



O resmi gördüğümüze göre Scarlett'in birde böyle bir resmi var onuda görelim...Black Widow yani Karadul rolündeki Scarlett insana dul olunmasına değilecek hatun dedirtiyorda ne dedirtiyor ha sorarım size(Karadulum)!

17 Temmuz 2009 Cuma

ACABA?


Malumunuz,yarın Fenerbahçe'nin kuruluşunun yani 1907'nin hatırına Aziz Yıldırım döneminde başlatılan Dünya Fenerbahçeliler Günü...Acaba diyorum,transfer dönemine geçen sene alınan 4.'lük nedeniyle hızlı başlayan ve ardından sessizliğe bürünen Fenerbahçe yönetimi,yarın taraftarına süpriz yaparak herkesin beğeneceği bir kaç transfer patlatırmı?Olmaz olmaz demeyin,yarını bekleyin!!!

15 Temmuz 2009 Çarşamba

TEVEZ'İ ALAN...



Bundan yıllar önce 2001 yılında Daum, Beşiktaş'ın başındayken,Real Sociedad'ın Nihat'ı transfer etmek için teklif ettiği 5 Milyon Dolar karşısında "Nihat'ı satan Şampiyonluğu satar!" demişti ve dediklerinde az çok haklı çıktı.Birde bundan 2 yıl önce Carlos Tevez , Westham United'dayken Maradona "Tevez'i transfer eden seneye şampiyon olur" minvalinde Daum'un beyanına benzer bir açıklaması var.Tahmini tuttu ve Tevez'i alan Manchester United önce 6 sene aradan sonra üst üste 2.kez şampiyon oldu,aynı sezonun sonunda 8 yıl aradan sonra Şampiyonlar Ligi şampiyonu oldu ve bu senede bildiğiniz gibi üst üste 3.kez Premier Lig şampiyonluğu ve gene üst üste 2. kez Şampiyonlar Ligi finali geldi.Manchester'ın kazandığı kupalarda attığı kritik gollerle büyük katkısı olan Carlos Tevez, Barcelona'ya kaybedilen final maçı için "Finali kaybettik çünkü,Manchester United'a geldiğimden beri ilk kez bir final maçında oymadım ve kaybettik!" diyerek takımdaki önemine dikkat çekiyordu.Belki bu maçta oynatılmamak,belki Sir'ün kendisine biçtiği Ole Gunnar Solskjaer rolü,belkide City'nin verdiği para tatlı geldiği için United'dan ayrıldı Tevez, kim bilir.Bilinen tek gerçek Tevez'in artık Manchester kentinin mavi tarafı için ter dökeceği.Acaba son 2 yılını şampiyon geçiren Tevez'i alan bu seferde şampiyon olurmu,41 senelik hasret Chelsea'nin 50 senelik hasreti gibi parayla son bulurmu?

14 Temmuz 2009 Salı

PLAY MORE






Lisede ezilmiş kola kutusuyla maç yapan bununla haydi haydi yapar ama artık lisede değiliz,olsun genede şahane! Trapped in Suburbia yapmış ne de güzel yapmış.

ARKADAŞIM JOHNNY DEEP



JOHNNY DEEP:Kanka baksana bişey diycem...

SELİM:Buyur Conim?

JOHNNY DEEP:Yaa,az sonra benim manita gelicekde...

SELİM:Eee,Coni?

JOHNNY DEEP:Yaa kızın yanında bana "Abi" dersin tamam mı?

SELİM:Allah belanı versin Coni,allah belanı versin!

MADDE BAĞIMLISI-6

# 6 oldu, 6...

# 6 etti harbiden,o zaman hoş geldiniz mister okuyucu(or miss)...

# Herkez Haldun Üstünel'in Kader Ketia transferinde süpriz yaptığını söylüyor ama ben biliyordum,boşunamı bir önceki Madde Bağımlısı'na "Eller Kader Keita,bilmiyor anneeem..." yazdım zannediyorsunuz akıllım...

# O değilde bu Yüzsüz sıcaklıklar ne olacak bilmiyorum.Harbiden çok yüzsüz ya,bir önceki gün kavuruyor,sonraki gün ise hiç bir şey olmamış gibi kavurmaya devam ediyor,of ki ne offf...

# Bu yaz,asvaltta pişirilen yumurta haberi yapılmadı,habercilerin başına bir şey gelmemiş olmasın,bi arasanıza evini...

# Şimdi heryerde:Beyaz bacaklar...

# Şimdi bazı balkonlarda:Karpuz yiyen yaşlı...

# Bu aralar dikkat ettiyseniz post sayısında eskiye nazaran bir düşüş var,nedenine gelince sakat olan bileğimi yaptırmaya çalışmam dolayısıyla hastanelerde sürtmem ve sanatsal kaygılarla dergi köşelerine koşturmam birleşince işte böyle oldu...

# Önce sol el bileğimde yaklaşık 2.5 sene önce meydana gelen sakatlığı gidermek için Baltalimanı Kemik hastanesine gittim ve hardcore Devlet hastanesi kavası yaşadım,niye 5 senedir hastaneye gitmediğimi hatırladım...

# Röntgen çektirmem gerekti gittim çektirdim,sonra doktora götürdüm ve öğrendimki götürdüklerim benim röntgenlerim değilmiş,röntgenler karışmış,Türk filmimi lan bu...

# Dohtur bey röntgenlere baktıktan sonra MR çekilmemi söyledi,Taksim Acile yönlendirdiler...

# Hastaneye gittim,rendevu aldım ama öyle bir saate randevu verdilerki evlere şenlik,Cumartesi gece 00:30...

# Neyse mecbur Cumartesi 00:30'da hastaneye gittim,sıramı beklemeye başladım,tam bana sıra geldiğinde bir acil hasta gelmezmi,onuda bekledim derken anca 01:40 gibi girdim MR'a,02:00'de çıktım...

# MR'a girmeden önce piercinglerin sorun olup olmayacağını sordum ama onlar sorun olsa ne yazar,dişlerim arkasında teller var ordan yatardım ama herhangi bir sorun teşkil etmeyeceğini söylediler...

# Bu arada gece 02:00 gibi zaten haddinden fazla civcivli olan Taksim'in hastanesinin,normal bir hastane olmasını bekleyemezdin ki zaten değildi,bir tarafta çarçaflı teyzeler varken,diğer tarafta tezat fotografçılarının çok sevebileceği Travestiler aynı potada erimişti...

# Travestiii,Optimus Primeee...

# MR sonuçlarını bana verilen tarihte almaya gittim,yeniden MR çekilmem gerektiğini söylediler ve başka bir tarih verdiler,saat gene 12:30 idi ama bu sefer gündüz...

# İkinci kez MR çektirmeye randevu saatinde gittim ve doğal olarak sıramı beklemeye başladım derken içeri sedyede bir hasta ve yanında 5-6 doktor koşarak ameliyathaneye girdiler,bende herkez gibi meraklı meraklı hastaya bakıp içimden "ne olmuş acaba ?" sorusunu geçirirken,iki tane 20'li yaşlarındaki hatunun bu ne diyeceğimi bilemediğim diyalogları beni aydınlattı:

ESMER KIZ: Aaa ne olmuş?

SARIŞIN KIZ: Sabah bileklerini kesen çocuk,gene intihar etmiş...

ESMER KIZ: Aaaa sabah intihar eden adam mı?

SARIŞIN KIZ:Adam değil,top!!!

# Neyse,normalde sıram geldiği halde alınmadım MR'a,görevli bayan doktor saat 15:00'da alabiliriz dedi anca,onunla tartıştım,baktım olmuyo kabul ettim,geçirilmesi gereken 2 saat için Taksim'deki sinemalardan bana seansı uyan bir tanesinde Ice Age-3'ü izledim,bitince hastaneye gittim,tam MR'a girecekkken geçen seferki gibi bir acil hasta daha geldi ama bu sefer beni aldılar,girdim çıktım ve sonuçları bekliyorum,durum budur...

# Konfederasyon Kupası kampında Amerikalı oyununcu Beasley arkadaşlarına "Sizli,Beasley konuşmayalım" demiş...

# Yeni Argüman: Fatih'in İstanbul'u fettetiği yaştasın bit,Michael(Jackson)'ın öldüğü yaştasın başla(mı)...

# Yoksa siz hala Worst Week'i izlemediniz mi? O zaman ne duruyorsunuz izlesenize,ben izledim pek de bir güldüm...

# SİZ:

- Yazın kolsuz ve dar tişörtlerimi giyersiniz?

- Olurmadık yerde tişörtünüzü çıkartan birimisiniz?

- Denize girmekten çok,plajda yürümeyimi tercih edersiniz?

*Eğer bu soruların hepsi Evet ise siz Kaslı birisiniz dostum ve kışın binbir dambılla yaptığınız kaslarınızı sergilemek için civelek gibi can atıyorsunuz,o zaman kendinizi daha fazla heder etmeyin,soyunun gitsin!

*Eğer bu soruların hepsi Hayır ise,naber!

# Kendi ortaokul ya da lise çağındaki çocuğunu sürekli başkasının çocuklarıyla karşılaştırıp,eloğlunu doyasıya öven anneler,yapmayın bunu,siz başkasının çocuğunu sürekli övdükçe,çocuğunuz daha fazla asabileşicek benden söylemesi...

# Başkasının annesi tarafından kıyaslanan çalışkan çocuklar,uyuz oluyorum olum size,sizin yüzünüzden tahsil hayatım(ız) kıyaslanarak geçti,ot gibi çalıştınız,sokakta top,internet kafede Half Life oynamadınızda ne geçti lan elinize,bi Boğaziçi o kadar,ölürmüydünüz lan sizde iki topa vursayıdnız götler...

# Annesinin başkasının çocuğu ile kıyasladığı ergen gençler,malmısızn olum sizde biraz çalışsanıza derslerinizede annenize koz vermeyin,ben size top oynamayınmı diyorum,oynayın ama azıcıkda ders çalışın ya da çalışmayın ne bileyim...

# Ebru Şallı ölmemiş,Issız bir adada yoga yapıyormuş...

# Umut Sarıkaya'nın deyimiyle "Derek"liğini doyasıya yaşayan "Derek"ler görüyorum özellikle Taksim de.Derek "Osmanbey" diyor,kızlarımız gülmekten ağlıyor,Derek "slow" diyor kızlarımız gene gülüyor,Osmanbey'se Osmanbey nedir yani ama kızlarımız,canlarımız neden böyle?

# Hiç biriniz inkar etmeyin kızlar,hepinizde inanılmaz bir yabancı hayranlığı var o yüzden bu lafım size:Yerli malı,yurdun malı herkes onu kullanmalı...(Ayıca oldu)

# Daha önce Taksim'de Mehmet Ağar ile göz göze gelmiştim,bugünde caddede yürürken Ferhat Güzel'le uzun uzun kesiştim...

# Thom Yorke ne yapıyordur acaba şimdi...

# SORU:Morgda çalışan bir sihirbaz,oyunbazlığını yaparken hani sihirli kelimeyi kullanır?

CEVAP: AbraKADAVRA

# Bize ayrılan sürenin sonuna gelirken ben Alengir hepinize bornoz diyorum,bir dahaki Madde Bağımlısı'nda görüşünceğe dek höşçakalin!

OLAY BUDUR



Ayak fetişitlerine ithaf olunur...

11 Temmuz 2009 Cumartesi

KOLAJ FUTBOLU-3


Grosso'dan Dünya Kupası final kapısını açan gol...

ZLATAN UNITED'A?


Transfer döneminde Ronaldo ve Tevez gibi iki önemli hücumcusunu kaybetmesine rağmen kardosuna kariyeri düşüşte olan Michael Owen dışında yıldız bir isim katamayan ve arayışta olan United'ın gözüne şimdide Inter'in İsveçli forveti Zlatan Ibrahimovic'i kestirdiği söyleniyor.Uzun süre Sir'ün çok istediği Karim Benzema'yı kadrosuna katmaya çalışmasına rağmen bu yarışta Real Madrid'e geçilen United için adı geçen Luis Fabiano,Sergio Aguero,Huntelaar,Nilmar,Andre-Pierre Gignac ve Samuel Eto'o isimlerinin yanına eklenen Ibrahimovic için United'ın 30 Milyon Sterlin gözden çıkardığı belirtilmiş...

Adı uzun süre Barcelona ile anılan ve arzuladığı Şampiyonlar Ligi kupasına ulaşmak için Inter'den ayrılmak istediği artık bir sır olmayan Zlatan Ibrahimovic'in,transfer döneminde kaybettiği oyuncuların yerini yıldız bir isimle doldurmak isteyen United'a transferi gerçekleşirmi bilmem ama transfer döneminde adı en çok geçen oyuncuların (Ronaldo,Kaka,Benzema) İspanya'ya olan transferlerinden sonra,İngiltere'ninde ligler arası büyük bir transfer yapmasını bekliyorum...

7 Temmuz 2009 Salı

HAYIRSIZ APARTIMAN



Cem Dinlenmiş ne de güzel çizmiş...

ÇOK YAKINDA...


Cinnet geçirten sıcaklar ve cinnet geçiren Oruçlu insan bir araya gelirse ne olur?Aksiyon ve şiddetin bir an olsun eksik olmadığı,sizi koltuklarınıza çivileyecek dev macera çok yakında 1 ay boyunca her yerde,özellikle sıkışık otobüsler ve pide kuyruklarında,sıkı durun!!!

SERGEN YALÇIN-GÖKHAN ZAN


Ne derece doğru bilmiyorum ama eskinin yıldız-tembel futbolcusu,şimdinin tv yorumcusu Sergen Yalçın ile geçtiğimiz günlerde Galatasaray'a transfer olan eski Beşiktaş'lı milli stoper Gökhan Zan arasında,Sergen'in futbolculuk günlerinde idman sırasında geçen bu diyalog beni benden aldı,okuyunda sizide sizden alsın,gülersiniz felan:

SERGEN: Gökhan,oğlun olursa adını Bora koysana...

GÖKHAN ZAN: Neden abi?

SERGEN: BORA-ZAN olur işte!

YAĞMUR VE SEN


Harbiden bu nasıl aşkmış bende anlamadım ama senin gibi "Serseri"ye kurban olsun kız milleti Fatsalı Altan abi!!!

Kahvehanelerin,Askerin,her türlü esnaf grubunun olmazsa olmaz gazetesi Posta'nın,şiir sanatında devrim yaratan köşesi Yurdumun Şairleri ve şiir sanatında yardıranlar,işte sanat bu dedirtiyor insana.O değilde bu güzel şiirlere ulaşmak istiyorsanız Posta'dan Şiirler adlı güzel bloga buraya tıklayarak gidebilirsiniz,bende ordan aldım yukardaki resmi zaten ki.

NOT:Serseri görmesek ile başlayan cümle...

NÖBETÇİ GOLCÜLÜK MÜESSESESİ:SEMİH ve HIGUAIN


Dünyanın kimilerine göre en büyük Futbol kulübü ünvanlı,2000 sonrası süreçte, şimdilerde 2. dönemini yaşayan enteresan (!) başkanı Florentino Perez öncülüğünde kadrosuna kattığı ve bu günlerde de katmaya devam ettiği yıldızlarla Los Galacticos ünvanını alarak isminden çokça bahsettiren İspanyol devi Real Madrid ve Arjantinli genç forveti Gonzalo Higuain...

Türkiye'nin çoğu zaman en sansayonel takımı,Aziz Yıldırım dönemindeki her sene en az bir yıldız oyuncu transfer etme politikasıyla Türkiye'nin Real Madrid'i olarak anılan Fenerbahçe ve forveti Semih Şentürk...Şimdi bu iki oyuncunun ne gibi bir ortak kaderi olabilir diye düşünüyor olabilirsiniz,hemen açıklayayım :

Semih Şentürk'ün futbol geçmişini hepimiz biliyoruz zaten,Paf takımda ortaya koyduğu oyunla Mustafa Denizli döneminde A takıma kadar yükselen,ardından gelen yıllarda Fenerbahçe takımının ihtiyacı olduğu dönemlerde oynayan ve kritik dönemlerde attığı gollerle katkı yapmasına rağmen bir türlü ilk 11'e yerleşemeyen.Evlenip çocuğu olduğu dönemde bile kendisine yakıştırılan "Genç" lakabından kurtulamayan,tam bu lakaptan kurtulmaya yavaş yavaş başladığı geçen sezon 2008'de sonradan oyuna girerek attığı bir çok golle "Nöbetçi Golcü" lakabını alan ve Milli Takımımızın Avrupa 3.sü olduğu Euro 2008'de sonradan oyuna girip attığı gollerle bu lakabını pekiştiren bir oyuncu Semih Şentürk.Milli takımın nerdeyse her yaş grubunda oynamış,çoğunlukla sonradan oyuna girerek Türkiye Ligi'nde Gol Krallığı yaşamış,bir Avrupa Kupası maçında 4 gol atarak tarihe geçmiş,Milli takımın Euro 2008 de en fazla gol atan oyuncusu olarak kendini defalarca kez kanıtlamış bir oyuncunun,takımında kaptanlığa kadar yükselmiş bir oyuncunun heralde ilk 11'in değişmez ismi olması gerekir ama malesef Semih'in durumu hepimizin bildiği gibi öyle değil.Geçen sene formsuz Kezman'ın arkasında forma bekleyen Semih,bu seneninde çoğunu formsuz Guiza'nın arkasında yedek kulübesinde geçirdi.Yeni sezon için bile hala Fenerbahçe'nin golcüsü olarak görülmeyen bir futbolcu Semih Şentürk ve seneye artık anılmak istemediği "Nöbetçi Golcü"lüğe kaldığı yerden devam edebilir.

Ve gelecekte Semih'le ortak kadere,yani Nöbetçi Golcülüğe teşrif etmesini beklediğim Gonzalo Higuain.2006 yılında,Perez sonrası dönemde Başkan Calderon tarafından Gago ile beraber Arjantin'den Real Madrid'i Los Galacticos döneminden arındırıp,daha fazla takım olma ilkesine yönelik transfer edilmiş oyuncuların öncüsü Gonzalo Higuain'inde Real Madrid kariyerine kısaca bakarsak.22 yaşındaki yıldız oyuncu devre arasında dahil olduğu Real Madrid'de ilk 1.5 senesinde yıldızlarla dolu Real Madrid kadrosunda yedek kulübesine hapsolduğu için beklenen patlamayı yapamasada,Real için hüsranla sonuçlanan 2008-2009 yılında beklenen patlamayı yaparak ligde attığı 22 gol ve 9 asistle kendini kanıtlayan yıldız oyuncuyada önümüzdeki sezon yedek kulübesi göründü.Hücum hattında Kaka ve Ronaldo'yu kadrosuna katan Madrid ekibinin,bu seneki son pahalı transferi Karim Benzema,Higuain'in yedek kulübesine giden bileti konumunda.Takımda zaten Raul gibi kesilmesi çok zor olan bir demirbaş varken güçlendirilen hücum hattı ile takıma girmesi güçleşen Higuain'in, bu kriz döneminde Real Madrid'in 35 Milyon Euro ödediği bir futbolcuyu yedek kulübesi için transfer etmeyeceği düşünülürse,kendisini şimdiden başarılı geçen bir sezonun ardından tekrar yedek kulübesine alıştırması iyi olur,aynı Semih geçmişte bir çok kez yaptığı gibi...

İki farklı takım,iki farklı oyuncu ve aynı mantalite,aynı kader."Hiçbir başarı cezasız kalmaz" sözünün sadece ülkemize özgü bir durum olduğunu zannetsemde,görünen o ki İspanya'da da durum farklı değilmiş.Başarı heryerde cezalandırıyormuş...Aldıysanız kıssadan hisseyi kapatıyorum yazıyı,aldınızmı,ee hadi eyvallah.

ONLAR ERMİŞ MURADINA...













Kaç sene olmuştu Ronaldo ve Real Madrid spekülasyonlarının başlaması 3'mü,4'mü tam emin değilim ama özelikle son iki senedir Madrid ve ManU arasında yaşanan Ronaldo savaşları kabak tadı vermeye başlamıştı ki,Ronaldo'nun rekor bonservisli transferi gerçekleşti.Eski CR7,şimdinin CR9'unun dün Barnebaeu'da gerçekleştirilen imza törenine,uzun zamandır bir sevgiliyi bekler gibi bekleyen Madrid taraftarlarının akın etmesi bekleniyordu ki zaten öyle oldu.Kimi kaynaklara göre 85.000 taraftarın geldiği imza törenine İspanyol'lar 90.000 taraftarın geldiğini ve bunun bir Guinness rekoru olduğunu iddia ediyor,yakında öğreniriz işin aslını.Törende,Real Madrid'in her transfer şovunda bulunan efsanevi oyuncusu Di Stefano'ya,bir başka efsane oyuncu olan Portekizli Eusebio eşlik etmiş, toplam 500 İspanyol ve yabancı basın mensubu görev yapmış,stad dışına dev ekran kurulmuş...Ayrıca Vatikan'ın Madrid'deki Papalık elçiside staddaymış,heralde Ronaldo'ya nazar deymesin diye okuyup üflemeye gelmiş.

Evet,en sonunda yılan hikayesine dönen bu transferde bittiğine göre,Real Madrid önümüzdeki yıllarda kimi transfer etmek isteyerek tekrar futbol gündemine oturacak,Gerrard'a sararlarmı acaba!

2 Temmuz 2009 Perşembe

SUPERHEROES DECADENCE



Süper Kahramanlar yaşlanırsa nasıl görünürdü? Bu fikirden yola çıkan İtalyan Karikatürist Donald Soffritti ,Superheroes Decande adlı bir karikatür albümü hazırlamış.Süper Kahramnların emeklilik günlerine dair eğlenceli karikatürlerin bulunduğu bu albümden sizin için bir kaç karikatür seçtim, büyrun efenim:



WOLWERINE



FLASH



INVISIBLE WOMAN



MR. FANTASTIC



SPIDERMAN

Ben bunları seçtim,siz isterseniz diğerlerine buraya tıklamaksuretiyle bakarmısınınız bilemiyorum,müneccim değilim sonuçta ama sanki bakarsınız ha!