17 Nisan 2009 Cuma

İSMET BU NE KISMET(SİZLİK)


Türk sinemasının 70 yıllarda televizyonun etkisine yenik düşerek azalan seyirciyi salona çekmek için Erotik ve Pornografik film furyasına kapıldığını sanırım hepiniz biliyorsunuz.Başlıkta ki kafiyeli yazı da bu bahsettiğim erotik film furyasının ürünü olan 1978 yapımı baş rollerini Hadi Çaman ve Meral Deniz'in paylaştığı İsmet Bu Ne Kısmet'den gelmektedir.Amma velakin şunu hemen belirteyim bu yazı Türk Erotik sineması hakkında yazılmış bir sinema yazısı felan değildir,beni bu filmde,hatta filmin isminde ilgilendiren tek kısım "Kısmet" bölümü.Yazım Fenerbahçe'nin bu sene Şampiyonlar Ligi'nde karşılaştığı rakipleri kısmet bazlı bir değerlendirme üzerine .Ha siz derseniz o zaman neden başlığı sadece Kısmet diye atmadın,ilgi çekmek felan mı amacın artist?Hayır sevgili okuyucu hayır derim,amacım kuru kuruya bir Kısmet yazan başlık atmadan,hem etkileyici bir başlangıç yapabilmek,hem de sabah patronundan fırça yiyeniniz olsun,sevgilisinden ayrılanınız olsun,otobüste yaşlı bir teyzenin "Evladım şu camı açarımısın?" ricası üzerine kendinizi ne kadar zorlasanızda o lanet olası camı açamamanız ve siz cam ile cebelleşirken sizi izleyen otobüs ahalisine dönüp camı açamamanın verdiği utançla yüzünüz kıpkırmızı bir halde "Sıkışmış" diye açıklama yaptıktan sonra,sabahları kahvaltısında ekmek arası poğaça yiyen yağız bir Anadolu delikanlısının sizin açamadığınız camı tek hamlede açarak ve sizin erkekliğinizi ve karizmamtrak duruşunuzu bir çırpıda silmesininin getirdiği moral bozukluğu olsun, her türden moral bozukluğu olan kişileri bir nebze güldürüp komikler yaparak o masum ve çocuksu yüzünüzde ufak bir tebessüm görebilmektir.Gül benim canım okuyucum gül,gülüyosun diye sataşan felan olursa bana söyle,arkamız sağlamdır icabında anadınmı...



Neyse zevzekliği bir kenara bırakıp asıl konumuza gelelim,çünkü burası ciddi bir kurum,zevzekliğin lüzumu yok(bak hala)!Şimdi efendim malumunuz bu sene Fenerbahçe hem ligde hem de Şampiyonlar Ligin'de oldukça kötü bir performans çizdi.Özellikle taraftarın çok şey beklediği Şampiyonlar Ligi platformunda alınan sadece 2 puan büyük hayal kırıklığı yarattı.Geçen sene gelen Çeyrek Final başarısı ile taraftarının ağzına bir parmak çalan Fenerbahçe'nin bu sene ki kötü oyunu neticesinde kazandığı grup sonunculuğu bu hayal kırıklığını 2 kat arttırdı.Bu başarısızlığın arkasında yatan nedenlere baktığımızda yönetimin yanlış transfer politikası,işleyen takımın en kilit oyuncularından birini elinden kaçırıp yerinin dolduramaması ve gene bu işleyen takımı yaratan teknik direktör ile yolların ayrılması ve buna benzer nedenleri sıralayabiliriz ama benim değinmek istediğim az öncede filmin isminden yola çıkarak açıkladığım "kısmet"konusunun takım üstünde ki etkisi...



Gerçektende işin içinde ki bu Kısmetsizlik faktörü göz ardı edilemezki konuyu açtığımda bunu daha iyi anlayacsınız.Kuralar çekilip rakiplerimiz belli olduğunda medyamız tarafından küçük görülen diğer takımların yanında gruptan rahatlıkla çıkacağı söylenilen "Avrupa'nın yeni prensi" Fenerbahçe grup sonuncusu olarak bir senede kendisine verilen tüm ünvanlardan olup,Prensliği lağvetti.Medyamız tarafından küçük görülen ve bu küçük görme olayını pekiştirmek için gelen takım ister İzlanda 3. Ligi takımı isterse bu grupta ki örneğinde olduğu gibi İngiliz Devi Arsenal olsun ayırt etmeksizin "Artık eski gücünde değil" denen takımlara teker teker bir bakalım...



ARSENAL:Evet onlara bile geçen sene ki kadar güçlü değil dedi medyamız ve fakat onlar aslında geçen senekinden bile güçlüler.Sene başında Flamini ve Senderos gibi iki önemli oyuncusunu kaybetmiş olabilir Arsenal.Hadi Senderos değilde Flamini'yi yeri dolamayacak bir oyunucu gibi nitelendirdi medyamız ama bu takımın hocasının Arsene Wenger olduğunu çabuk unuttular.Her zaman bir B planı olan Wenger şapkadan Denilson'u çıkartarak gene büyüklüğünü kanıtladı.Sezon içinde yaşadığı sakatlıklar yüzünden Şampiyonluk yarışından uzak kalan Arsenal,önemli oyuncularının sakatlıktan dönmesiyle vites yükselterek seri galibiyerler almaya başladılar.Ligde son 6 maçının hepsini kazanan Arsenal,Şampiyonlar Ligi'nde Roma ve Villareal gibi güçlü rakiplerini saf dışı bırakarak Yarı Finale yükseldi.Bu takımı finalde kupayı alırken görmek şaşırtıcı olmasa gerek.

PORTO:Son 3 senenin Portekiz Ligi şampiyonu,son 5 senenin Şampiyonlar Ligi'nde en az 2.tur görmüş olan bu takım hakkında tek bir şey söyleyeceğim,son Şampiyonlar Ligi şampiyonu ve sezonun en flaş iki takımından biri olan Manchester United'ı attığı golün üzerine yatmaya zorladılar,varın gerisini siz düşünün!

DİNAMO KİEV:Grubun en zayıf halkası görülen Ukrayna'nın ekol takımı.Ligde en yakın rakibinin 15 puan önünde açık ara lideri.Porto'yu Manchester'ın bu haftaki galbiyetine değin İngiliz takımlarının bile deplasmanda yenemediği Dragao stadında bile yeneni.Kendi sahalarında ki maçta 90. dakika gol atmak için saldırırlarken direkten dönen topları gidip kendi kalelerinde gol olmasa belki gruptan çıkan onlar olacaktı.Hatta ilk maçta Arsenal bile 88. dakika da attığı gol ile Kiev'den 1 puanı çıkarmıştı,yani anlayacağınız dişli bir takım.Peki onlar şimdi nerde,UEFA Kupası yarı finalindeler,gene kendi ülkelerinin takımı olan Shaktar Donetsk ile eşleşdiler ve finale çıkma ihtimalleri oldukça yüksek.Peki kupayı almaları düşük bir ihtimal mi?Hiç sanmıyorum!



Şimdi üsteki takımların bugün geldiği konuma bakarak,Fenerbahçe'nin çıkması kolay denilen grupta yaşadığı kısmetsizliği biraz da olsa görmüşsünüzdür.Yanlış anlaşılma olmasın amacım Fenerbahçe'nin bu seneki başarızılığını şansızlık faktörüne bağlamak değil,başarızılığımızın en önemli nedenlerinden bazılarını yukarıda saydım zaten.Benim anlatmak istediğim geçen sene ön eleme turunda o kadar güçlü takım arasından Anderlecht'i çekmemizi sağlayan,gruplardan sonra 2. turda diğerlerine göre en güçsüz grup lideri olan Sevilla ile eşleşmemizi sağlayan kısmetimizin bu sene kesinlikle yanımızda olmadığını göstermektir.Ayrıca bu tablo bana Şampiyonlar Ligi'nde 0 puan çektiğimiz o kabus sezonda ki kısmetsizliğimi de hatırlatmıyor değil.Zira O sezon hatırlarsınız Fenerbahçe'nin grubunda ki takımlardan Bayer Leverkusen finale,Barcelona yarı finale çıkmıştı,Lyon'un da ne olduğunu zaten biliyorsunuz.Şimdi sorarım size bu işin içinde bir kısmetsizlik yokmu!

Hiç yorum yok: