20 Şubat 2009 Cuma

VAHŞİ GÜZEL BATİSTUTA



Az önce ki postta Batigol geçince lise yıllarımda izlediğim bir dizinin çok heyecanlandığım bir bölümü geldi aklıma,sizinle paylaşayım miss and mister okuyucu.Ergen bünyenin eve koştura koştura gidip Natalia Oreiro adında ki yaratığın futbol hastası delikanlı ve hırçın bir hizmetçiyi canlandırdığı en entrikalısından,esas sarışın oğlanlısından Güney Amerika dizisi olan Muñeca Brava orjinal isimli Türkçe'ye Vahşi Güzel olarak çevrilen dizinin hastasıydım ki,gene yayınlansın gene izlerim Natalia Oreiro bu borumu...Neyse diziyi eminim çoğunuz izlemisinizdir Arjantin'de 98-99 yılları arasında yayınlanan bu bölüm bizde yanılmıyorsam 2004 gibi yayınlandı ki o senede biliyorsunun Fenerbahçe bir önceki sene ligi 6. bitirdiği için yeni bir yapılanma içersinde ve genç yıldızlardan oluşturduğu kadrosuna deneyimli bir forvet arıyor.Gazetelerde her gün yeni bir veteran yıldızın adı geçiyor.Bir gün bakıyorum Henrik Larsson biz de sonra ki gün Pierre Van Hooijdonk,bir sonra ki başka birisi felan ama bir isim var ki gönül diğerlerine de okey verse de en çok onu istiyor, Gabriel Batistuta'yı nam-ı diğer Batigol'ü.Hastasıyım Batigol'ün her gün her liseli erkek gibi üstünde photoshoplu Fenerbahçe forması giyen Batistu'lı bütün spor gazetelerini alıp öyle gidiyorum okula.Gene almışım bir Fanatik Vahşi Güzel'e yetişeceğim diye İstiklal Marşı'ndan kaçığ eve gelmişim, televizyonu açıp diziyi izlemeye başladım.Dizi bu ya izlediğim bölümde bizim Natalia şimdi hatırlamıyorum ama nasıl olduysa hizmetçi maaşıyla Roma'ya gidiyordu ve gene nasıl olduysa sırf hemşerilik kontenjanından dolayı Batigol ile tanışıyordu ki ben televizyon karşısında hem aşık olduğum kadına hem de aşık olduğum adama bakıyordum.Evet futbol böyle bir şey bir erkeği ne kadar heteroseksüel olursa olsun başka bir erkeğe aşık eder:)aradan kıssadan hisseyi de verdikten sonra kaldığım yerden devam edeyim.Bir baktım Natalia Batigol'le beraber top sektirmeye fekan başladı araya iki-üç tane de Batigol'ün jeneriklik gollerinden de koymazlarmı "tamam" dedim kendi kendime ben Batigol'ü görmek istiyorum kesin olarak Fenerbahçe formasıyla.Ama ne yazıktır ki hep "geldi","geliyor","yoldaymış trafik varmış","imzayı faksla attı" denilen Batigol bir türlü gelmek bilmedi ve Katar'ın yolunu tuttu.O gün kırılan liseli kalp yüzündendir ki bugün gelmesi %100 kesinleşen transferlerimiz için bile "imza attığını görmeden inanmam" derim ama her şeye rağmen güzel bir dizi hoş bir heyecandı.Yazının sonuna dizinin müziğini koyayımda müzik eşliğinde havaya girerek okuyun yazıyı be insanlar:

Hiç yorum yok: