19 Şubat 2009 Perşembe

BARCELONA-CHELSEA MAÇLARININ KEFARETİ



Yıl 2005 Şampiyonlar Ligi'nin iki favorisi 2. tur da karşılaşıyor bir nevi erken final durumu yani.Bir tarafta Frank Rijkaard yönetimde yeni bir yapılanmaya girmiş,Ronaldinho'nun yanına Deco,Eto'o,Giuly,Larsson gibi yıldızları katmış Barcelona,diğer tarafta da kendi tabiriyle "Special One" olan Jose Morinho tarafından yenilmez bir armadaya dönüştürülen Essien'li,Drogba'lı,Duff'lı Chelsea.Maça hızlı başlayan taraf Chelsea oluyor ve 33. dakika da Belletti'nin kendi kalesine attığı golle 1-0 öne geçiyor ve ilk yarı bu skorla bitiyordu.İkinci yarı 56.dakika da Drogba'nın ikinci sarı karttan atılmasına dek dengede geçen maç,bu dakikadan sonra Barcelona'nın Chelsea kalesini abluka altına almasına sahne oluyor ama bir türlü beklenen gol gelmiyordu.Derken dakikalar 63'ü gösterdiğinde Rijkaard, Giuly'yi oyundan çıkartıp ve devre arasında Henrik Larsson'un sakatlığında yerini doldurması için River Plate'den 6 Milyon Euro'ya alınan Arjantinli 21 yaşında ki genç forvet Maxi Lopez oyuna alıyordu.Maxi oyuna girdikten 3 dakika sonra Eto'o nun verdiği pası aldıktan sonra karşısında ki Gallas'ı vücut çalımıyla ekarte esip, Cech'in koruduğu kaleye şutunu çekiyor ve golünü atıyordu genç Arjantin'li durum şimdi 1-1 olmuştu ve Nou Camp yıkılıyordu.Bu golden 6 dakika sonra gene ceza sahası içersinde topla buluşan Maxi kaleye şutunu çekiyor,onun şutuna ayağını koyan Eto'o o sezon ki 4. Şampiyonlar Ligi golünü Chelsea ağlarına gönderiyordu ve maç bu skorla 2-1 Barcelona'nın üstünlüğüyle sona eriyordu...



23 Şubat 2005 Maxi Lopez adında ki genç bir Arjantin'li tüm dünyaya rüştünü ispatlayıp yeni yıldız doğdunu işaret ediyordu.Kimilerine göre yeni Batistuta ilan edilen Maxi zaten River'da Cavenaghi'yi,Cavenaghiyapan adam olarak anılıyordu.23 Şubat 2005,Maxi için bir milat oldu ve Arjantin'in dünya futboluna yeni armağanı olan bu genç yıldız aldı başını gitti...Demek isterdim ama işin aslı 23 Şubat günü nedense Maxi'nin zirveye çıktığı kariyeri hep geriye götürdü.O sezon Barcelona'da ilk 11 şansı bulamayan Maxi sezon sonunda pişmesi ve kendini bir kez daha ispat etmesi için Mallorca'ya kiralandı ama Maxi'nin Mallorca macerası pek iç açıcı geçmedi,oynadığı 25 maçta sadece 3 gol atan oyuncu,sezon sonunda bu kez Rusya'nın F.C Moskova takımına kiralık olarak verildi.F.C Moskova'da oynadığı yarım sezonda 9 maçta 6 gol atan Maxi Lopez 2007'nin başında Barcelona'ya geri döndü fakat,hücüm hattında ki yıldız oyuncu sayısından(Eto'o,Henry,Messi,Saviola,Gudjohnsen,Esquerro) dolayı forma şansı bulması zor olan oyuncu bu kez bonservisiyle beraber F.C Moskova'ya satıldı.



2008 yılında oynadığı 14 maçta 3 gol atan futbolcunun,bu sezon oynadığı 2 maçta henüz golü yok...



Peki bunları neden yazıyorsun derseniz,yazıyı acaba "bir zamanlar nerdeydi,şimdi nerede" tarzı ajitasyon soslu bir mevzuya bağlayacağımı sanarsanız yanılırsınız.Dikkat çekmek istediğim nokta Barcelona-Chelsea maçlarının dünya futboluna kattıkları ve kaybettirdikleri denebilir ki hemen açıklayayım.2005-2006 yılında oynanan bu erken final maçları Arjantin'li genç bir yıldızı hem doğuşu hem de bir şekilde de kendisinden hep o maçta ki oyunu beklenmesi sonucu oyuncunun sonu oldu diyebiliriz.Fakat bu Barcelona-Chelsea maçlarının 2. perdesi olan 2006-2007 yılında Londra'da oynanan maç ,bir başka Arjantin'li yıldızın bir nevi kendini kabullendirme töreni olup,dünya futboluna bu yıldızı armağan etmesi açısından kefaretini ödemiştir.Bizi her maç kendimizden geçiren o zamanın 30 numarası,şimdinin 10 numarası genç Arjantin'linin adı Lionel Messi'dir.Belki bu maçlar bizden Maxi Lopez'i almıştır ama Messi'yi armağan ederek kendisini affetmiştir!

Hiç yorum yok: