8 Mayıs 2009 Cuma

ŞARAP ÜZERİNE


Gecenin bu saatinde şarap bardağında voktakımı usulca yudumlarken birden bire şarap hakkında bir tespit yapasım geldi ki,bana ara sıra vahiyle iner bu tespitler şimdi gene öyle oldu ve ben bu tespiti sizinle paylaşmak istedim,heralde yarın da arkadaşlarımla paylaşarak onların kafasını şişiririm...


Efendim entel ortamların gözde içkisi olan şarabın diğer içkilere nazaran garip bir durumu var.İçki servisinin olduğu herhangi bir sergide etrafın en cool sanat aşkıyla yapıp tutuşuyor gibi şekil abilerini ve ablalarını içki servisi başladığında Halk Ekmek kuyruğunda ki Emine teyzeye,Kenan amcaya çeviren bu içkinin kişiyi vezir de,rezil de eden bir anı var.Misal bu şarabın kalitelisini(pahalısını) içtiğinde kişinin diğer insanların nezhinde büründüğü elit insan görüntüsü,entellektüel bünye intibası içilen aynı içkinin markasızı ve haliyle daha ucuzu içildiğinde kişiyi o elit görüntüsünden arındırıp,şarapçı kisvesine sokuyor.Halbuki içilen içkilerin cinsi aynı fakat bürünen kılık farklı.Bir nevi "Ye kürküm, ye!" durumuda diyebiliriz,kimse demezze en azından ben öyle derim.Aynı durumu bir votka da olsun,bir bira da olsun göremeyiz ama Fransız etkisiyle aşkın içkisi,melankolinin yoldaşı sayılan bu içki de durumlar böyle.Bir dakika önce 1981 yapımı bir kırmızı Petrus şarabı içen elma saplı şapkalı,fularlı ve sakallı entel abiye,bir dakika sonra öz be öz Güzel Marmara şarabı içirdiğin vakit abinin şapkası ve fuları düşüyor,üzerinde ki röbdeşambr eski bir paltoya evrimleşerek abiyi Şarapçı Niko kılığına sokuyor,acı ama gerçek bu.Burdan çıkarılması gereken derse gelince Terli terli su içmeyin derim,ne dersi lan hayat bilgisi kitabımı bu olum,yazdım bitti yok kıssadan hisse durumları ya da var sen seç...

2 yorum:

kerberos dedi ki...

Alacahöyük'de MÖ 3000 yılından altın şarap kadehi ve güğümü, Kültepe'de MÖ 1750'den Koçbaşı şeklindeki içki testisi Anadolu'da şaraba dair bulunan en eski izler. Boğazköy'deki kazılarda ortaya çıkan Hitit tabletlerinde şarabın dini ritueller ve günlük hayattaki yeri anlatılıyor. Yine Konya, Ereğli ilçesine bağlı İvriz'de bulunan büyük taş kabartma üzerinde feyz ve bereket ilahı Tarhu, sağ elinde üzüm salkımlı asma dalı, sol elinde buğday başakları ile görünür. Tanrının karşısında yer alan küçük insan figürü de Hitit Kralı Varpalavas'tır. Tanrı Tarhu, iki elini birleştirerek bereket dileyen Varpalavas'a elindeki en değerli yiyecekleri sunar; üzüm ve buğday...

Anadolu'nun sahillerinde yaşayan gemici ve tüccar Fenikeliler şarabı Ege adalarına,Yunanistan'a taşıyıp büyük kazançlar elde ettiler. Fenikeliler, dipleri sivri uçlu amphoralarını gemilerinin alt bölümündeki (salma) kum içine yanyana yerleştirip kolaylıkla taşıyorlardı. Bugün sualtı arkeologlarının sahillerimizde buldukları amphoralar çoğunlukla bu dönemin batıklarından çıkmıştır. Her ne kadar Yunan medeniyetinde Baküs'ün varlığı şarabın anavatanı olarak Ion yarımadasına işaret etse bile, Hititler Anadolu'da MÖ3000 yıllarında, Yunanlılardan en az 1000 yıl önce yaygın olarak şarap ve bağcılık yapıyorlardı. Hititleri takiben Anadolu'da şarap ve bağcılık daha da yaygınlaşmıştır

Bilgiçlik taslama gibi bi niyetim yok bunları yazarken! Sadece yazdığın yazı Fransızlara duyduğum Nefreti yeniden su yüzüne çıkardı. Aşkı sahiplendiler, sonra Sex'i, Anadolu'nun kültürünün ürünü güzelim Şarap'ı alıp bi taraflarına soksunlar. Ha bide, Avrupa'ya Avrupa ismini veren Yunan Kültürüdür, Yunan Mitolojisidir. Hukuk, Avrupalılık ve Medeniyet gibi kavramları habire kendileri yaratmış gibi bütün ortamlarda sahiplenen Fransızlardan ve bizim Fransız aşığı Çakma Aydın'larımızdan NEFRET EDİYORUM!!!

alengir dedi ki...

Belli ki dolmuşsun arkadaş.Sende haklısın arkadaş.Şaraba bu kadar anlam yükleyenler haksız arkadaş.Biz en iyisi rakı ile şarabı hiçbir anlam yüklemeden çelim sadece vay vay!