31 Ağustos 2009 Pazartesi

FENERBAHÇE:2-MANİSASPOR:1



Geçen seneki Fenerbahçe ile bu seneki Fenerbahçe arasındaki farkın kısa bir özeti gibiydi bu maç.Geçen sene kötü oynarken maç kazanamıyorduk ama bu sene kötü oynadığımız halde bile maç kazanıyoruz,kazanma alışkanlığımızı kazanıyoruz...

Takımda Cristian,Volkan hadi birazda Emre dışında iyi oynayan yoktu,kötü performans veren oyuncular dışında Daum da bugün pek formda değildi.Sağ bekte her pozisyonda Joshua Simpson'a geçilen Bekir'e kanatta destek vermeyen Kazım'ı çıkarmak için 70 dakika bekledi.Gerçi geç oyuncu değiştirmek Daum'un Fenerbahçe'de ki ilk döneminden alıştığımız bir durumdu ama fizik olarak oyundan düşen Carlos'u 90 dakika oynatması bence bugün ki en büyük hatasıydı zira rakip takımın göstere göstere golü attığı pozisyonda ilerde kalıp kanadını boş bırakan Brezilya'lı futbolcu yenilen golün mutlak sorumlusuydu.Maç 1-1'e geldikten sonra orta sahada kaptırdığı golde Sezer'in 2.golü atmasınada katkı yapacaktı ki gününde olan Volkan'ın güzel kurtarışı geldi...



Misal gene Santos'un oyundan çıkmasıda Kazım'ın ki gibi geç kalınmış bir değişiklikti.Zaten bugün pek oyunda olmayan oyuncu,Fenerbahçe orta sahasını sertliğiyle sindirmeye çalışan Manisa oyuncularından Kanadalı Simpson'ın direk kırmızı kart olması gereken sert müdalesinden sonra oyundan düştü.Beklenen değişiklikler yapılıp baklalı 4-1-2-1-2'ye geçmiştik ki sinirlerini aldırmamış Emre'nin gereksiz kırmızısı geldi.Bu pozisyon için Emre hakemin gözü önünde rakibi itmesi olsun,etmişse ettiği küfürle olsun oyundan atılmayı sonuna kadar hak etmiş olsada zaten sinirli yapısı dolayısıyla çabuk tahrik olduğu bilinen Emre her maç olduğu bu maçta provake edilmeye devam ediyor ama hakemlerde bu provakasyona göz yummaya devam ediyor.Gözü önünde Emre'ye topsuz alanda Basketbol tabiriyle perdeleme yapan ve sarısı olan Nizamettin'e kart vermeyi tercih etmeyen hakemin Emre'ye, Nizamettin'den sakındığı kartı çekinmeden verebilmesi akıl alır değil?Neyse kaldığımız yerden devam edelim,Emre'nin baklalı sisteme henüz dönülmüşken oyundan atılması takımı kötü etkilemek yerine ilginçtir, ters etki yaparak hareketlendirdi ve maç boyunca ortada gözükmeyen beklenmeyen anların,beklenen adamı Alex sahneye çıktı, Guiza'ya golü atmak kaldı.Ardından dana önce belirttiğim Carlos,Önder ortak yapımı hatalı gol geldi.Yediğimiz golden sonra orta sahadaki boşluğu iyi değerlendiren Manisaspor'un üzerimizde kuruduğu baskı,geçen seneden gelen son dakika gol yeme fobisiyle birleşince maçın bir an önce bitmesini istemedim dersem yalan olur ama sonra garip bir şey oldu,normalde alamadığı toplardan sonra oyundan kopan Guiza attığı golün yanı sıra ceza sahasına kaçan Alex'e muhteşem bir top gönderdi,kafa vuruşu direkten dönen Alex'in topunu takip eden,eskinin "Genç" şimdinin "Fırsatçı Semih"i takipçiliğini konuşturarak 90+5'te attığı golle Fenerbahçe'ye hayat verdi ve hayal kırıklığı ile bitmesi muhtemel bir akşamın üzerine güneş gibi doğdu.



Gökhan Gönül'ün takımdaki varlığının ne kadar önemli olduğunu gösteren bu maç, Milli ara öncesinde çok moral verici bir galibiyet oldu.Sanırım bu geceki sonuçla birlikte kendi rekorumuzu kırarak lige ilk kez 4'te 4 yaparak en iyi başlangıcımızı yaptık.Haftaya rakip dişli Bursaspor ve oyuncuları çok formda ve Emre yok ve kıl ve tüy ve orlon kazak ama şimdilik endişelerimizi en azından bir hafta erteleyip şu gecenin tadını çıkartalım.Ha bu arada maçı beraber izlediğimiz içten içe sevinen Galatasaray'lı ve Beşiktaş'lı arkadaşlarıma burdan selam olsun,hevesiniz kursağınızda kaldığı için hiçte üzgün değilim!

Hiç yorum yok: