23 Şubat 2010 Salı

FENERBAHÇE:2-BURSASPOR:3



Neydi bizi biz yapan,neydi bize yakışan...

Rüştü'nün yumruklandığı o talihsiz gün bir milattı,"Fenerbahçe forması giyen her oyuncusuyu şartsız koşulsuz destelemek" sloganına atılmış bir dayaktı aslında o.2001'de takım,camia ve taraftar tek vücut olarak "Hep destek,tam destek" dedi ve çokça bu anlayış şampiyonluğu getirdi.3-0 geriden gelip kazanılan efsane bir Antep galibiyeti sezonun unutulmazları kontenjanından yıllar sonra hafızamızda yer buldu.6. oldu bu takım fekat o 6.lıkta bile 30.000 kişiye oynadı,o 6.'cılık Tuncay'ı çıkardı,Tuncay şampiyonlukları getirdi.Gerçi 6.cılığın akabinde Selçuk ıslıklandı,hala Fenerbahçe forması altında mücadele eden Selçuk.Derken bir milat daha gerçekleşti,Alex'i ıslıkladı bu taraftar,kaptan Alex'i,tıpkı kaptan Ümit'i,Tuncay'ı ıslıkladığı gibi.Samandıra'ya gidip Kezman'a "Are you player..." deme yüzsüzlüğünü kendisinde hak görenler oldu...

Biz artık biz değildik haliyle bize yakışanı bilemedik...

Guiza'ya olan sevgimi(!) bu blogda çokça dile getirip anlattım,futbolculuğunu daha doğrusu forvetliğini tasvip etmediğimizi defalarca tekrarladık lakin dün gece yaşananlar Fenerbahçe adına 3 puandan çok çok fazlasına malolmuştur.Bir oyuncu kaybedilmiştir adı Guiza olan,kendi kıçını kurtarmak için tribündeki binlerce teknik direktörcüğün isteğini geri çevirmeyen bir teknik direktöre olan güven yitirilmiştir,takımın özgüveni sekteye uğramıştır ve en acısı yönetim,teknik direktör,oyunculardan sonra Fenerbahçe'nin son kalesi taraftar da düşmüştür dün gece.Bir oyuncu binlerce gol kaçırıp bizi ağlatabilir,ama binlerce taraftar bir oyuncuyu kaçırdığı gollere yüzünden ağlatıyorsa tüm camia artık dönülmez bir yola girmiş demektir...

Biz kimiz,bize yakışan nedir...


Şampiyonluklar kaybedilir,maçlar 2-0'dan değil 3-0'dan bile verilir,goller kaçabilir ama desteğin olmadığı yerde geriye kalan herşey teferruattan ibarettir.Biz Fenerbahçe'yiz ve bize yakışan takımı şartsız,koşulsuz sevmek ve desteklemektir,bunu yitirdiğimiz gün zaten Fenerbahçe'liliğimizi yitiririz.Her çektirdiği zulümden sonra bize "Bu oyunu ve bu takımı hayatımın bu kadar odak noktası yapmayacağım,boşuna üzülmeyeceğim" dediğimiz ama her seferinde kendimize verdiğimiz sözleri bir kenara atıp tekrar tekrar acısını çektiğimiz takımı şimdi daha bir desteklemeliyiz,ağlattığımız oyuncuyu golleri kaçırmaya devam etsede desteklemeliyiz,belki bu desteklerin sonunda şampiyonluklar şimdi gelmeyecek ama bir gün mutlaka gelecek,gelmesede gelecek.Yaşattığı iyi günlerin hatrına,yaşadığımız yüzlerce kötü gününün hatrına "Cefakar Fenerbahçe Taraftarı" söylemini anlamlı kılmak için bu takımı destekleyelim,golleri kaçırmaya devam etsede Guiza'sından Deniz'ine,Bilica'sından,Vederson'una belkide bazılarımızın Fenerbahçe forması giymeye layık görmediğimiz bütün futbolcularımız destekleyelim,onlara olan desteğimiz Armaya olan sevgimiz,gerçek olanda zaten Arma değilmi!

Sorun forvetin ayağının köşesinde,sorun yönetimin dikta anlayaşında,sorun teknik direktörün puslu beyninde,sorun taraftarın iki dudağının arasında ama bütün çözümler kalbimizde,Çubuklu'ya olan inancımızda,şimdi Çubuklu zamanı değilse ne zaman,şimdi destek zamanı değilse ne zaman.

...Saygılarımla kalbi Fenerbahçe için atan milyonlarcasından sadece birisi!

Fotograf:Blog İdman Yurdu

1 yorum:

JAMES WHITE dedi ki...

Futbol takımlarının taraftarları her zanan böyle dönek ve kalitesizdi. Hiç bir zaman tribünlerde, hayalimdeki görüntüyü göremedim. Bu konuyla ilgili gerek yayınladığım Miras Müzik Magazin'de gerekse blogumdaki spor köşesinde bahsettim. Futbol Türkiye'de seyirci bakımından her daim sınıfta kaldı ve kalmaya devam ediyor. Çok üzgünüm. :((((