1 Şubat 2010 Pazartesi

SİVASSPOR:1-FENERBAHÇE:5



Fenerbahçe'nin cezaları nedeniyle oynayamıyacak 4 as oyuncusundan yoksun gittiği Sivas deplasmanı...Başlangıç cümlesi budur ve içinde "Fenerbahçe" ve "ceza" geçen bu cümlelerden bu sezon kaç tane kullandığımızı unuttum.Emre'nin Manisa maçında gördüğü kırmızı kartla başlayan süreç,en son olarak bugün ki maçta gene içlerinde Emre'nin bulunduğu 4 as oyuncunun cezası ile devam etmiştir.Ceza sayısının çokluğu içinde çok anlam barındırabilir,takımın hırçın olması ya da kartlardaki çifte standart bu anlamlara örnek olarak gösterilebilir lakin bu anlamların yanında göz ardı edilmez bir sonuçta takımın kora kor mücadele ederek bu kartları gördüğüdür ve bu edinim Fenerbahçe'nin ligdeki bugün ki konumunu açıklayan bir sonuçtur.Geçen sene takımın en büyük sorunu kulübenin yetersizliğiydi,halimiz öyle içler acısıydıki Gökhan Gönül'ü stoperde,Ali Bilgin'i ise sağ bekte oynatmak zorunda kalmıştık mesela,üstelik Beşiktaş maçında.Fakat bu sene başı takıma kazandırılan oyuncularla güçlendirilen kulübenin meyvesini bu maçta toparladık diyebiliriz...



Maça klasik 4-2-3-1 dizilişiyle çıktık.Stoperde cezalı olan Lugano'nun yerini Deniz,bekte Santos'un yerini Vederson,göbekteki Emre-Cristian ikilisinin yerini Selçuk-Özer ikilisi almıştı.Bu cezalı oyunculara birde Guiza'nın sakatlığıda eklenince Semih forvetteki yerini aldı.Açıkçası ben bu maçta Daum'dan Selçuk'un yanına Mehmet Topuz'u,sağ kanada ise Özer'i yerleştirmesini bekliyordum,etkisiz futbolu nedeniyle çokça eleştirdiğimiz Topuz'un etkinliğini dahada arttıracak bir bölgeye monte etmenin doğru olabileceğini düşünmüştüm ama Daum'un aklında başka planları vardı,pozisyon nitelikleri çeşitli olan oyuncularla çalışmayı seven Daum'un en sevdiği futbolcu özelliği yani bir kaç pozisyonda oynayabilme yetisine fazlasıyla sahip Özer'i Selçuk'un yanına koymak gayet pozitif bir seçim olarak adlandırılabilir,böylelikle hem sol kanattaki Uğur'un performansını görme şansına sahip olup hemde orta ikiliden birinin,özellikle Emre'nin oynayamadığı zamanlar Özer'in performansına göre bu bölgeye çekinmeden monte edilip edilmeyeceğini gözlemleyecektik...



Maçın ilk 8 dakikasında baskın olan taraf Sivasspor'du diyebiliriz ama yanlızca bu kadardı Sivasspor'un oyun kontrolü maç boyunca,aslında rakibin psikolojik üstünlüğü ele geçirebileceği çok fazla aksiyon yaşandı maç boyunca,misal eksiklerle gelen takımın,tehlikeli geçen uçak yolculuğu saha dışında,kaleci Akın'ın üstün performansı ve 7 aydır sakat olan en önemli futbolcusunun ilk maçında attığı harikülade gol saha içi psikolojik etkenlerdi,lakin yedek futbolcuların olağanüstü performansı maçı getiren en önemli unsurdu ve şunu belirtmeliyimki cümle içi kullandığım "olağanüstü" tabiri cümlenin akışını güçlendirmek adına öylesine kullandığım bir kelime değildi,çünkü Semih hariç bu maçta takıma dahil olan futbolcuların yaptıkları kendileri adına pek alışıla gelmiş işler değildi.Misal Selçuk,klişe tabirle sahada ayak basmadık yer bırakmadığı gibi,birde kendisinden görmeye alışık olmadığımız bir asist yaptı.Misal Deniz uzun süredir stoperde oynamamasına rağmen Bilica'yı çok iyi tamamladığı gibi,Semih'e de çok akıllı bir asist yaptı.Gelelim maçın attığı gollerle tahminimce kendisini bile şaşırtan oyuncusu Uğur'a,kafasını eğip kendisini çizgiyle sınırlandırmayan,sürdüğü topu ayağından açmayan,kısacası nihayet kafasını kullanıp içeri kat eden bir Uğur gördük.Sürekli Sevilla maçlarındaki oyunuyla anılan yeteneklerinden şüphe duymadığım oyuncu,eğer ki yeteneklerini ve süratini mental açıdan geliştirebilirse Fenerbahçe'nin ikinci yarıdaki en büyük transferi olur.Semih için şu dakikadan sonra söyleyeceğimiz her şey Amerikayı yeniden keşfetmeye girer,kensinin Fenerbahçe'nin as forveti olması konusunda şüpheleri olanların Guiza'nın bilmem kaç maçtan beridir yapamadığı top kontrolünü 2. golde nasıl yaptığını görmelerini tavsiye ederim.Son olarak Alex için ayrı parantez açmak isterim,maç içersinde çok şey yapmamış gibi gözüksede attığı adımı bile düşünerek atan oyuncunun gollük anlarda hep doğru pozsiyonlarda yer aldığına dikkat çekerim,ayrıca Sivas hocası Muhsin Ertuğral'ın İbrahim Dağaşan'ı sadece Alex'i tutmaya programlaması Sivas'ın bir kişi eksik gibi oynamasına,böylelikle oyuncularımınız geniş alanlar bularak rahat bir galibiyet almasına neden oldu.Bu maç yedeklerin kendilerini hazır tutup tutmadığını görmek açısından çok önemli bir deneyim oldu...



4 eksikle deplasmanda atılan 5 golle alınan 3 puan güzeldir,rakibin kim olduğunun ve puan cetvelinde nerede olduğunun önemi yok,daha önce sanırım Uğur Boral'ın bir röportajında dediği gibi eğer takım kendi kendini yenmezse,bu Fenerbahçe'nin yenilmesi çok zor,zaten Şampiyonlukta Fenerbahçe'nin Fenerbahçe gibi oynamasında gizli.

Hiç yorum yok: