20 Haziran 2009 Cumartesi

KONFEDERASYON KUPASI


2005 yılından beri Şampiyonayı düzenleyecek ülkeler için bir nevi Seviye Tespit Sınavı hüviyyetine bürünen Konfederasyon Kupası 2009'a şimdiye değin damgasını vuran olay ne Mısır Milli takımı,ne kupanın Afrika da yapılacak olması nede başka bir şey.Kupaya damgasını Afrikalı taraftarların maç boyunca aralıksız öttürdüğü,Afrika'ya ait yöresel, bir çalgı aleti demeye bin şahit olan Vuvuzela'lar.Maç boyunca binlerce arının bir araya gelmesi ile oluşan bir ses çıktığını düşündüren bu sinir bozucu alet şimdiden kupanın önüne geçerek,ertesi sene düzenlenecek Dünya Kupası için ciddi bir tehdit oluşturmakta.Yanlız Afrikalı kardeşlerimiz kusura bakmasın ama sen yöresel alet diye bu Zurna bozması şeyi çalarsan el oğlu tabi gelip seni sömürür...

Neyse...Kupada şimdiye kadar öne çıkan takım Mısır Milli takımı tabiki.Son Afrika Uluslar Kupası Şampiyonu olarak futbol severlerin önüne çıkan Mısır Milli takımı rüştünü bu kupa ile yavaş yavaş ispatlamaya başlıyor.Son iki Afrika Uluslar Kupası'nın favorisi olan,başı Drogba'nın çektiği ve bünyesinde bir çok Avrupa takımında oynayan yıldız futbolcuyu barındıran Fildişi Sahilleri'ni her iki kupada da madara ederek şampiyon olmasına rağmen Avrupalı futbol severler için kapalı kutu olan Mısır oynadığı ilk maçta Brezilya'ya kök söktürmesine rağmen son dakikada talihsiz bir şekilde yenilerek sahadan boynu bükük ayrılmıştı.Oynadığı İtalya maçında aldığı 1-0'lık galibiyetle kimilerine göre büyük bir süprize imzaatmış olsalarda,Mısır-Brezilya maçını izleyip,İtalya'nın 10 kişi kalmış Amerika karşısında ki oyununu görenler için bu galibiyet hiçte süpriz niteliği taşımadı.İstikrarlı bir kadro yapısına ve birbirini tanıdıları oynadıkları oyunla kendini belli eden bir takıma sahip olan Mısır,2004'den beri takımın başında olan teknik adam Hassan Shehata önderliğinde daha çok can yakacağa benzer...

Son Dünya Şampiyonu ünvanlı İtalya'da az önce bahsettiğim Amerika maçında görüldü gibi ters giden bir şeyler var.Alışılmış defans kurgusu ve orta saha düzeniyle müsabakalara çıkan İtalya'da şu ana değin Amerika maçında ki oyunuyla biraz Pirlo ve De Rossi'nin ama çokça Villareal'li Rossi'nin ön plana çıktığını söyleyebiliriz.Mısır maçında İtalya adına öne çıkan çok bariz bir eksiklik olmasada,forvette ki 11 oynayan Laquinta'nın yetersizliği belki bir etken olarak gösterilebilir.Tabiki İtalya'nın yaşlanan defansı ve orta sahasınıda unutmamak gerek...

Brezilya ve İspanya bildiğimiz gibi.Brezilya yıldız oyuncularını,İspanya ise oturmuş kadrosunu ve sistemini konuşturmaya devam ediyor...

Son Asya şampiyonu Irak,elinden geleni yapsada bu turnuva için yetersiz kaldı keza Yeni Zellanda da öyle.Güney Afrika ev sahibi olmanın avantajını kullanacak bir oyun sergilemese de gruptan birazda şansının yardımıyla çıkarak,maçlarda takımı yanlız bırakmayan Afrika'lı taraftarları mahçup etmedi...

Futbolun ara verdiği bu futbolsuz günlerimize güneş gibi doğan Konfederasyon Kupasını'nın bu akşam oynanacak Brezilya-İtalya ve Mısır-Amerika maçlarından sonra belirnenecek eşleşmeler heyecan dozunu arttıracak.Favorinin İspanya olduğu bu kupada gönlün bir kısmı bir futbol sever olarak İspanya-Brezilya finalini istesede,gönlün güçsüzün(!) yanında olan diğer kısmı Mısır'ı finalde görmek istemiyor değil der ve sessizce sahneyi terk eder.

Hiç yorum yok: