9 Ocak 2010 Cumartesi

GÖNÜL DOSTLUĞU-KAPSAMA ALANI



2010 yılındayız,şöyle uzaktan bakıldığında süper bir yıla benziyor ama gel görki bakılan uzaklık önemli.Bundan çok değil sadece 10 sene önce baktığımızda uçan arabasından,demirciye verilmeyen aliminyumdan kıyafetlere bir sürü bilim kurgusal teknolojinin gelişmesi gerekiyordu,en azından filmler olsun,çizgi filmler olsun,bir takım bilim adamları olsun bizi hep bu yönde şartlandırdılar.2000'lerin o kadar teknolojik ve yaşam standartı olarak o kadar üst düzey yıllar olacağına inanıyoduk ki,herhangi bir çağ dışı olayda dillere pelesenk olarak bulunduğumuz yıla göre "2000'e X kala" kalıbını kullanıyorduk.Bu arada 95'de yaşadığım "2000'e 5 kala" tadını hiç bir yıldan alamadığımıda ek parantez olarak belirtmek isterim.Neyse 2000 lere girdik,Milenyum adı altında çok değişik bir şeymiş gibi 2001'e de girdik ne totali olsun ne de dijitali olsun hiçbir türlü kıyameti yaşamadık.İnsalar gene SSK'lı olmaya devam edip,aylık akbillerini doldurdular...

Yazının başındada değidiğim gibi süper bir yıl gibi gözüken 2010'a gireli topu topu 10 gün oldu ve biz teknolojik açıdan hiç bir şey yaşamadığımız gibi otobüslere binmeye devam ettik,geçen seneden beri deli zikmiş gibi figürler yapan Hop-Tek'ci kişileri öyle ya da böyle bir şekilde görmeye devam ettik.Geçen sene belki cihanda değilde yurtta teknolojik olarak bir 3G patması yaşadık.Neydi 3G,bildiğimiz cep telefonunun normalin 4-5 katı radyasyoununa maruz kalarak her yerden internete girebilmesiydi.Hani her an piyasaları takip etmesi,işi gereği mecburi olarak bu teknolojiyi kullanması gereken iş adamları dışında en fazla komik video izlemelik bu teknoloji benim hayatıma yeni bir şey katmadıki zaten,telefonu sadece alo demelik kullanan bendeniz için beklenmedik bir şey değildi.Fekat gözlemlerime göre aldığı mayış(anneanne maaşı) 500 lira olupta kullandığı 3G'li telefonu 1000 küsür lira olan nice Türk genci tarafından revaçta olan bir teknoloji bu.Zaten alım gücünün azlığına rağmen bu teknoloji, bu denli revaçta olunca,alıcı piyasasını en iyi değerlindirmek isteyen telekominikasyon şirketleri gün boyunca deli gibi reklam yayınlıyorlar.Reklamlarında ünlü simalar kullanarak daha düne kadar hayatımızda olmayan bu teknolojilerin "Ağa babası" olduklarını idda ediyorlar...

O reklamlardan birinde oynayanda gördüğünüzü tahmin ettiğim Orhan Gencebay,bir diğer deyişle hem kendi kitlesinin hem de son dönem Rock'cu gençliğinin hitap ettiği şekliyle "Orhan Baba".Açıkçası ben bir Orhan Gencebay fanı olmayıp,bir kaç şarkısı dışında çok dinleyen bir insan değilim ama Orhan Gencebay ve hitap ettiği kesim arasındaki duygusal bağı az çok biliyorum.Zaten yayınlanan reklamda bu mottoda gidiyor.Gençlerin Orhan Babası reklamda bu tekonojiyi övüp,duygulandığından bahsediyor,"Ben ve 7'den 70'e tüm gönül dostları uzun yıllardır sevgi ve saygıyla birbirimizin gönüllerini kapsıyorduk,bu duyguya Vodofonunda katkıda bulunması benim için çok kıymetli" diyerek işin duygusal kısmını teknolojiyle metaforlaştırması beni dumura uğrattı.Ah be Orhan Gencebay Baba dedim kendi kendime,GÖNÜL DOSTLUĞU ile KAPSAMA ALANI'nının bir arada kullanılmasınına nasıl razı oldun.Bu yaptığın sözüm ona gönül dostlarına ayıp değilmi ama zaten emparyalizim değilmi Ramazanla-Hamburger'i,Bayramla-Cola'yı yanyana getiren,o yüzden şaşmadım Gönül Dostluğuyla-Kapsama alanının yanyana gelmesine....Zaten Emperyalizim Bu işlerin Ağababası değil mi!

Hiç yorum yok: