17 Ocak 2010 Pazar

2 MAÇ 2 KALECİ


Bu akşam iki maç vardı,İspanya'da zirvenin kaderini etkileyebilecek.Athletic Bilbao-Real Madrid ve Barcelona-Sevilla maçları.İlk maç San Mames deplasmanına çıkacak Real Madrid'indi.San Mames nam-ı diğer "Katedral" her zaman İspanya'nın en zor deplasmanlarından biri olmuştur,geçen sene gelene geçene 6 atan Barça'yı düşünün,Valdez'in net pozisyonları çıkardığı maçı zar zor Eto'o'nun golüyle 1-0 kazanmışlardı.Keza Real Madrid'de aynı şeyleri hatta daha zorlu bir maçı yaşadı bu stadda.Şampiyonlar Ligi'nden Liverpool'dan 4 yiyerek elenen Madrid'in tutunacağı tek dal lig kalmıştı,Athletic Bilbao ile San Mames'e ya tamam ya devam maçına çıkmıştı,2-0 öne geçtiği maçta Athletic attığı gollerle beraberliği yakalasada Real maçtan 2-5'lik skorla galip ayrılmıştı.Bu maçta Sneijder'in yediği dayağı,Casillas'ın kurtarışlarını unutamam,maç o kadar gerilmişti ki yedek kulübesine bile kırmızı kart çıkmıştı...




Bu akşamki maç geçen senenin rövanşıydı,Athletic Bilbao'nun kadrosu malum duruşları nedeniyle hemen hemen aynıdı,fakat bu kez Real Madrid Ronaldo,Benzema,Kaka,Xabi Alonso gibi en pahalı takım elbisesini giyerek çıkmıştı maça.Athletic hemen maçın başında 1-0 öne geçti geçen senede Real'e golünü yazan Llronte bu seferde boş geçmedi.Bu golden sonra maçın büyük bir çoğunluğu tek kale oynanan bir hal aldı.Real'liler vurdu Athletic kalecisi Iraizoz çıkardı,Real'liler vurdu Athletic kalecisi Iraizoz çıkardı,Real'liler vurdu Athletic kalecisi Iraizoz çıkardı...Bu cümlenin aynısını bir kaç defa daha yazabiliriz çünkü Real'in 31 şut çektiği bu maçta Irazioz başarılı oyunuyla takımının 3 puanı kazanmasında baş rolü oynayarak bir kalecinin takımı için ne kadar önemli olduğu kanıtladı...



Bir başka müthiş kaleci performansıda Camp Nou'da vardı bu akşam.Barcelona'nın kendisini kupadan eleyen rakibi Sevilla'yı ağırladığı maçın ilk yarısı Barcelona'na ve Palop arasında geçti.İkinci yarı Barcelona'nın dominant oyununa karşılık veremeyen Sevilla'dan Capel hamlesi geldi ama Barça rakibinin puan kaybettiği akşamda klasik %70'lik topla oynama tarifesini Sevilla'ya da çekip vites arttırınca Palop'un tüm insan üstü çabalarına rağmen kilit Escude'nin kendi kalesine attığı golle açıldı.Ardından oyuna taze girmiş Pedro skoru 2-0 yaptı.Tutuk gözüken Messi'nin Güntekin Onay'a "Ben Messi'yim bro" dercesine attığı gollerlede maç 4-0'lık skorla bitti...


Evet kaleci performansı çok önemlidir ve her hangi bir takımın her hangi bir kalecisi gösterdiği olağanüstü çabayla takımına puan ya da puanlar kazandırabilir, lakin karşınızdaki takım Matrix'e kırmızı hapı alarak girmiş Neo kıvamındaki Barcelona ise kaleci performansı teferruata kaçmaktan başka bir işe yaramaz...


Bu akşamki sonuçlarla puan farkı 5 oldu,ligimizde olsa iki tane daltorak futbolcu ya da teknik adam "5 puan farkın 3 puanlık puan sisteminde önemi yoktur,lig uzun bir maraton..." diye bıdı bıdı copy paste tadında konuşabilir ve taraftarına umut aşılayabilir ama önünüzdeki takım Barcelona ise 5 puanlık farkı "küçük" görmek sizin sonunuz olur ki,bahsettiğim bu konuşmayı hiç bir Real Madrid futbolcusu ya da yöneticisinin inanarak yapabileceğini sanmıyorum!

Hiç yorum yok: