14 Eylül 2009 Pazartesi

BURSASPOR:0-FENERBAHÇE:1



Bursa zor deplasman,Sercan formda,zemin ağır,takım milli maç yorgunu ve en önemlisi bu senenin Fenerbahçe adına en formda oyuncusu Emre cezası dolayısıyla yok...Bütün bu dezavantajları üst üste koyduğunuzda 45 senedir 5'te 5 yapamayan Fenerbahçe'nin puan kaybetmesi için en uygun deplasmandı Bursa maçı ama sanılanın aksine öyle olmadı,çünkü sahada savaşan daha doğrusu hakeme rağmen savaşmaya çalışan bir Fenerbahçe vardı...

Klasik 4-2-3-1 dizilimiyle sahaya çıktık ama alışılmışın aksine cezalı Emre'nin yerine Mehmet Topuz,sol açıktada milli maç yorgunu Santos yerine Vederson'u tercih etmişti Daum.Açıkçası ben solda Uğur'u bekliyordum ama şimdi yanlış olmasın eğer sakatlığı yoksa ve bu maçta oynatılmıyorsa Daum Uğur'u silmiş demektir!Vederson'un sol açıkta oynaması demek,her ortanın rakibe çarpması demek,savruk futbol demek,kaptırılan topların kontra olması demek,kısacası sol kanatsız oynamak demek.Vederson'un Carlos ile etkisizliği birleşince rakip ataklarını maç boyunca sağ kanattan Ali Tandoğan'ın bindirmeleriyle yaptı.Emre'nin yokluğunda Topuz'un performansı merak ediliyordu,Cristian ile uyum sağlanabilecekmiydi,bu maç için sorun yok gibi gözüküyor ama takımın defanstan hücuma çıkarken Topuz'un daha fazla oyunda gözükmesi gerekirdi zira maç içinde bir kaç pozisyon takım geriden çıkarken tehlikeli toplar kaptırdı.Bursa ev sahibi olmanın avantajıyla ilk yarının ilk 15 dakikası baskılı gibi görünsede duran toplar dışında kalemize yaklaşmakta zorlandı,derken daha sonra maç orta saha mücadelesine dönüştü,evet sertlik vardı ama bu sertliği kontrol edemeyen bir hakem görüntüsü çizdi Çoban.Fenerbahçe'ye ilk yarıda verdiği sayısını unuttuğum sarkı kartlardan birinden sonra ise maçın kontrolünü iyice kaybetti,yanlış karar,kartlar ve eyyamcılığıyla maçı tamamlayabildi.İlk yarı Guiza dökülüyordu ama Alex'in attığı golün asistini yapması ilginç oldu.Gerçi bu pasın gol olmasında Guiza'nın yarım yamalak pası değil,Alex'in yarım pastan tam gol yapan vuruşu etkendi.İlk yarıyı bu şekilde 1-0 önde kapattık.

İkinci yarı Daum'un kendi adına süpriz bir değişikliğiyle başladı.Her maç 70'den çnce adam değiştirmemesiyle tanıdığımız Daum bu sefer doğru bir iş yaparak bekte aksıyan Carlos'un yerine Santos'u alarak sol kanata hareketlilik getirdi.Santos'un girişiyle canlanan takım kontralardan maçı bitirecek bir çok pozisyon bulmasına rağmen Guiza'nın küfür gibi paslarında bir türlü ikinci gol gelmedi.Bizim ikinci golü atamadığımız sıralarda Bursa'nın ölümcül hatası maçın temposunu bizim elimize vermiş olmasıydı.Bursa tempoyu arttırıp yorgun Fenerbahçe'yi gafil avlamayı düşünmeyince,Fenerbahçe düşük tempoda usul usul süreyi eritti.

Maçın sonlarına doğru Guiza'yı oyundan alan Daum'un ileride top tutup maçı çözecek adam olan Semih'i oyuna almaması bu maçtaki tek hatasıydı.Son saniyede Bilica ve Selçuk'un birbirine girdiği pozisyonun gol olması evlat acısı gibi koyardı,bu sene şansda ucundan köşesinden bizimle gibi...

Deplasmandan çıkarılan 3 puan iyidir,heleki bu 3 puan Bursa gibi bir deplasmandan çıkıyorsa dahada iyidir,şampiyonluğu bunun gibi maçlar belirler ve şu ana değin kayıpsız gidiyoruz.Uzun bir süre böyle devam etmesi dileğiyle.

Hiç yorum yok: