20 Eylül 2009 Pazar

BARCELONA:5-ATLETICO MADRID:2



Barcelona gene bildiğimiz Barcelona ama bu sene merak edilen Ibrahimovic'in takımın ahekini bozup bozmayacağıydı.Geçmişe baktığımızda Shevchenko'nun Chelsea'nin,Henry'nin Barcelona'nın işleyen düzenini bozduğu örnekler,bolca tekerrür eden futbol tarihine Ibrahimovic adlı yeni bir öykü kazandırırmıydı?Lig öncesi oynanan bir kaç maç takıma sakatlığı nedeniyle geç katılan Ibrahimovic hakkında fikir sahibi olamadık ama Ibra'nın ilk ciddi sınavı olan Süper Kupa maçı az da olsa merakımızı karşıladı.İlk maçında pekde bekleneni veremeyen Ibra Barcelona'nın 3-0 kazandığı ligdeki ilk maçında gol atmasına rağmen,geçen sene Barca'nın herkese çektiği 6'lık tarifeye göre attığı 3 gol sıradan kalınca kimi kesimler Ibrahimovic'in Barcelona'yı bozduğu yönünde görüş belirttiler ve bu görüşleri gene Barcelona'nın La Liga'nın dişli ekiplerinden Getafe'yi deplasmanda Ibrahimovic'in bir gol,bir asisti ile 2-0 yendiği maçta devam etti.Barcelona yüksek pas yüzdesi odaklı oyunu aslında kaldığı yerden devam ediyor ama ortaya çıkmayan fantastik skorlar az önce saydığım yorumlara sebep oluyor.Ayrıca Barcelona'nın pas yüzdesini ve pozisyon zenginliğini arttıran iki önemli oyuncusu Messi'nin ilk maç ve ikinci maçın ilk yarısı,Iniesta'nın ise ilk maç ve son oynanan maçlarda yer almadığınıda belirteyim.



Hafta içi oynanan Inter maçı yorgunu Barcelona,geçen seneki tempolu ve baş döndüren oyununu Atletico Madrid'e öyle bir oynadıki dakikalar 41'i gösterdiğinde tabela Barcelona'nın 4-0'lık sütünlüğünü gösteriyordu ve ilk golü çok şık bir vuruşla Atletico ağlarına bırakan oyuncu,takımı bozan(!) Ibrahimovic'den başkası değildi.Her ne kadar Atletico defansının kifayetsizliğinden sual olmaz ama La Liga standartları üzerinde bir forvet hattı ve güçlü bir orta sahaya sahip olmalarına rağmen Barcelona karşısından topla oynama yüzdesi bir ara %29'lara düşüyorsa,bu Atletico'nun kötü oyunundan değil Barcelona'nın harikulade oyunundan kaynaklanıyor.İlk yarı bulduğu 4 golden sonra maçın temposunun düşürüp daha fazla kendisini yormayan Barcelona'nın yediği 2 gole 90+5 verdiği karşılık 7 gol oynayan iddaa'cıları yerinden zıplatmıştır.



Takıma bu sene katılan oyunculardan Chigrynskiy hakkında kendisine pek iş düşmediği bir şey diyemeyeceğim.Yenilen gollerde yapabileceği birşey yoktu ama Kun Agüero ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda oldukça başarılıydı.Yeni transferlerden Maxwell'de bugün Chigrynskiy gibi kendisine iş düşmeyenlerdendi,Henry ve Keita'nın çökerttiği Atletico sağ kanadı işlemeyince,doğal olarak Maxwell'in ismini fazla duymadık.Ve son olarak Ibrahimovic,evet çok şık bir gol atarak işini yaptı ama yaptığı koşularda çok iyiydi.Sola koşularla Henry'nin önünü açtı,ortada kalarak Messi'nin rahat pozisyona girmesini sağladı.Şimdi kimileri Ibrahimovic'den Inter'deki baskın fubolunu bekliyor olabilir ama Inter gibi yaratıcı ayak eksikliği çeken takımın baş rolü olmak ile,her ayağı yaratıcı olan bir takımın dişlilerinden biri olmak arasında fark var ve Ibrahimovic Inter'deki futbolunu beklemek saçma olur.Ibrahimovic'de bunun farkında olarak iyi bir dişli olmaya çalışıyor ve bu dişli daha çok iş yapacağa benziyor.

Hiç yorum yok: