29 Ekim 2010 Cuma

BURSASPOR:1-FENERBAHÇE:1



Futbol çevrelerinin beklediğinin aksine ligin geride kalan iki haftasında DM pozisyonunda oynayan Mehmet Topuz'un gene sağa çekildiği,Cristian'ın da orta sahada Emre'nin partneri yapıldığı bir dizilişle çıktı sahaya Fenerbahçe.Maç sonrası kafalarda ki soru Kazım'ın neden ilk 11 tercih edilmediği ya da Dia sağlam olsaydı Aykut Kocaman'ın son iki haftanın görünümünü tercih etmez miydi şeklinde ki ikisine de benim cevabım hayır,yani takım gene bugün ki gibi çıkardı sahaya.Özellikle geçen hafta derbinin ilk yarısını hatırlayın,orta sahayı kalabalık tutan ve önde press yapan rakibimizin oyunun ilk yarısına nasıl hakim olduğunu,ileriden geriye yeterince destek veremeyen Dia ve Stoch nedeniyle tüm yük Emre ve Topuz'a binen orta alan rakibimiz yorulana değin maçın ibresini Galatasaray'a döndürmüştü.Bugün bizden 6 puan önde olan ve lige namağlup devam eden şampiyonlukta ki rakiplerimden Bursaspor'un,hem de Niang,Dia ve Lugano'nun olmadığı bir Fenerbahçe'ye karşı orta sahayı ele geçirmesi demek mutlak mağlubiyet olacağından Mehmet Topuz ligin genelinede ki görüntüsüne dönerek hem orta sahayı hem de ileryi 3'ledi ki Mehmet Topuz,Cristian ve Emre 3'lüsün ileri alandaki presi Fenerbahçe'yi özellikle ilk yarım saatlik dilimde maçın hakimi konumuna getirdi.Bu hakimiyet manidardır 16. dakikada organize bir Fenerbahçe atağında Semih'in doğru zamanda doğru yerde bulunması ile Fenerbahçe golüne dönüştü.İlk yarı ikinci gol için gerekli pozisyonlarıda bulduk diyebilirim ama özellikle son 10 dakika maçın ilk yarım saatinde ne göbekten ne de kanatlardan gelebilen Bursaspor ceza sahası çevresinde kazandığı duran toplarla Fenerbahçe kalesinde baskı kurmaya başladı,maçın ilk yarısı bu baskıya rağmen 1-1 bitti.



İkinci yarı ile birlikte Bursaspor kaldığı yerden baskısına devam etti,orta üçlünün yorulması ile göbekten daha sık gelen Bursa,Yobo'nun tüm defansın açıklarını kapatmaktan topu defanstan çıkartacak zaman bulamaması nedeniye topu geriden almak zorunda kalan orta saha iyice defansa gömülünce oyunu kendi yarı alanında kabullenmek zorunda kalan bir Fenerbahçe görüldü .Bursa'nın baskın olduğu bölümde duran toptan klasik bir Bursaspor golü atması skoru eşitlesede,golden sonra ev sahibinin galibiyet golü adına saldırdığı dakikalar Volkan Şen'in sakatlığının etkisiyle gününde olmaması galibiyet hamlesini yapabilecek adamlardan bir diğeri Batalla'nın tempoya ayak uyduramaması skor tabelasındaki eşitliği bozmadı...Evet belki eşitlik bozulmadı ama maçın özellikle son 10 dakikası eşitliğin bozulmaması adeta bir mucizeydi.İki takımda maçı isteyen yapısından vazgeçmeyince orta sahasız bir son 10 dakika izledik.O anlarda kim ne oynuyordu,ne yapmaya çalışıyordu anlamak mümkün değil ama özellikle Sercan'ın son vuruş konusundaki yetersizliği Bursa adına iki karşı karşıyaya mal oldu,Fenerbahçe'nin genelide Sercan'a ayak uydurunca maç 1-1'lik eşitlikle bitti.

Son 10 dakikası hariç iki takım adınada çok kaliteli orta saha mücadelesinin yaşandığı bir maç oldu Bursaspor-Fenerbahçe maçı.Fenerbahçe cephesi önemli eksiklerine rağmen 1 puan aldı,2 puan çıkarttı ya da 3 puan kaçırdı işte o denli dengesiz bir maçtı.Aykut Kocaman 4. hedef maçında da 3 puanla tanışamadı ama önümüzde ki 7 haftanın görece daha kolay olması Fenerbahçe adına avantaja dönüşebilir.Fenerbahçe'de Emre açık ara maçın adamıydı,Alex ve Yobo günün iyileri,her ikiye birde alanın kaybedne Bilica,kendiyle cebelleşen adam Caner ve formsuz Gökhan Gönül maçın kötüleriydi.Stoch ve Mehmet Topuz günün idare edenleri.Bursa tarafında Ömer Erdoğan,Turgay Bahadır ve son vuruşları hariç Sercan Bursa'nın en iyileriydi.

Fenerbahçe ve Aykut Kocaman'ın geleceği hakkında hem karamsarlığa kapılmak hem de umutlanmak için bir çok etken var,şimdilik zamanın olası etkenleri devreye sokmasını bekleyip,sonucun pozitif olmasınu ummaktan başka yapacak bir şey yok.

NOT:Bu yazı maçın geneli hakkında yüzeysel bir değerlendirmedir,takdir edersiniz ki maçın heyecan dozajı insanda taktiğe,şablona girecek enerji bırakmıyor.

Hiç yorum yok: