28 Mayıs 2010 Cuma

FENERBAHÇE:85-EFES PİLSEN:79


Dünyanın en klişe an tanımlası cümlesidir "Anlatılmaz yaşanır...",lakin dün gece Abdi İpekçi'de yaşadıklarımızdan sonra emsali durumlarda bu klişe cümlenin temcit pilavı gibi ısıtılıp ısıtılıp önümüze koyulmasını bayağı bulan ben bile bu cümleyi gönül rahatlığıyla "Oradaydım Belgeseli" tadında söyleyebilirim!

Bir önceki maçın aksine bu kez uzunlarını da oyuna sokup,pota altında etkili olabilmişsin ama basit hatalardan ve rakibin özellikle Sinan Güler önderliğinde etkili savunması ve yüksek yüzdeli atışlarıyla Efes karşından 3. Çeyreğin ortasında 17 sayı geriye düşmüşsün...İşte bu gibi anlarda seyircinin desteğine ihtiyaç duyarsın,adın Fenerbahçe ise bu gibi anlar haricinde de duyuyorsun ama bu seferki durum bambaşkıydı.Oyuncular bazında seyirciyi ateşleyecek kıvılcım Vidmar'ın basket faulü ve hemen akabinde Kinsey'in sayılarıyla takımdan beklenen reaksiyonu gören taraftar öyle bir destek verdi ki,o dakikadan sonra yaşananlar girizgahta yazdığım "Anlatılmaz yaşanır" söylemine örnektir.

O destektir ki Türkiye'nin en soğuk kanlı oyuncularından Kerem Tunçeri'nin bile elini ayağına dolaştırsın,o destektir ki serinin hayal kırıklıklarından Greer'i maçın yıldızlarından biri yapsın,Emir'i çoştursun,Efes'i çaresiz bıraksın.Dün gece en az Ömer kadar savunma yapan,Emir kadar üçlük atan,Mirsad kadar blok koyan binlerce Fenerbahçe taraftarı vardı salonda,bağırmaktan yüzlerimiz kırmızının tonlarına girdi,hepimiz terden sırılsıklam olduk,ıslıklarımız kendi kulaklarımızı dahi sağır etti ama maçı hep beraber almasını bildik...

Ben ne yazarsam yazayım,ne anlatırsam anlatayım şu maçı ne benim ağdalı kelimerimin oluşturduğu cümleler anlatabilir ne de başkasının,nasıl ki şampiyonluğun anlatılamaz tatlı bir duygusu vardır işte o duygu bu anlatılmaz maçın taraftarına layık olabilir ancak...

Hiç yorum yok: