7 Eylül 2010 Salı

TÜRKİYE:3-BELÇİKA:2


Fatih Terim 2008 Avrupa Şampiyonası elemelerinde Malta ile 2-2 berabere kaldığımız maç sonrası kendisine yönelik eleştirilere "Ben ders almam ders veririm" cevabını verdiği zaman aslında bir ülkenin karakterini,mantalite biçimini tezahür ediyordu;Evet biz büyük bir ülkeyiz ve daima verilmesi gereken dersleri biz veririz,ders almamıza gerek yok.

Lakin (edit)"Bir nasihat bin musibetten iyidir" gibi yapıcı atasözleri bulunan bir ülkenin evlatları olarak kendimizi Dev Aynasında görmenin şimdiye kadar hep bizim zararımıza olduğunu,o ders almayan ders veren yapımızdan dolayı göremiyoruz.Kendimizi Dev Aynasında görüyoruz ve diyoruz ki Belçika bizim rakibimiz değil,Almanya üst düzey bir takım değil,grup 1.'liğinden başka bir sonuç başarısızlık;Dev aynasında görüyoruz ve diyoruz ki lokum gibi kura çektik,Manchester United eski gücünde değil,CL'de Kupa hedefliyoruz...Şerefli mağlubiyetlerden bugün içinde bulunduğumuz nokta arasında dağlar kadar fark var ama o geçiş sürecinde başarılı olan Türkiye yeni geçiş sürecinde her anıyla dibe batıyor.Kendini dev aynasında gören,ders almayan ama ders veren karakterimiz yüzünden merdivenin basamaklarını beşer beşer atlayarak zirveye ulaşmaya çalışıyoruz ama bu sonu başarısızlığa çıkan yolda hüsrana uğradığımız zaman kadrosunda Anelka,Appiah,Alex olan takımımızın neden grup sonuncusu olduğunu,tarihinde 2.kez katıldığı Dünya Kupasında 3.olan takımın neden bu turnuvaya bir daha katılamadığını anlanlandırmıyoruz,günü kurtarma adına seçtiğimiz bir günah keçisini görevinden alıp yerine yeni bir günah keçisi adayı koyuyoruz.

Guus Hiddink gerek futbol aklı gerekse kişiliği ile çok özel bir insan.Şimdiye kadar gittiği her kulüp takımı ve milli takıma izini bırakmış bir teknik adam.İnsan olan Hiddink Korelilerin içindeki özgüveni,teknik adam olan Hiddink ise Avustralyalılar ve Ruslar'ın kapasitelerini üst düzeye çıkartarak bu ülkelerde başarılı oldu.Hiddink geçmişinden ders alan ülkelerin bugün hala başarılı oldukarını görüyoruz.Daha görev başına 4 ay önce geçmiş Hiddink'in bu akşam gücünü kaos futbolundan alan Milli Takımıza uygulamaya çalıştığı yaptırımlar,zihin değiştirme çabaları daha skor ilk yarı 1-0 aleyhimizeyken yerden yere vuruluyor ve ders vermek için pusuya yatanlar birer birer ortaya çıkıyor.Ama şaşırmamak gerekiyor,biz bundan 20 yıl öncede PSV Eindhoven'dan Şampiyonlar Ligi Şampiyonu teknik direktör ünvanlı gelen Hiddink'e de ders vermeye çalıştık,işine karıştık ki Hiddink'in kariyerinde mutlak başarısızlık olarak tanımlayabileceğimiz tek dönem de buna rastlar.Geçmişimizden ders almıyoruz,sürekli ders vermeye çalışıyoruz,bugün bu maçı kazandık ama olası bir puan kaybında yaşanacaklar kestirilmesi güç şeyler değil,Uğur Meleke'nin dediği gibi Yine Yalnızsın Hiddink ve insan yönü kuvvetli teknik adam kişiliğininin yanına bol sabır ekleyip Dangerous Minds filmindeki Michelle Pfeiffer rolüne bürünüp ders almak istemeyen öğrencilerine ders verebilmen gerek yoksa,2. Türkiye seferini de yanlız bitireceksin ve dersini alan taraf gene sen olacaksın!

2 yorum:

methaldar dedi ki...

"Bir musibet bin nasihatten iyidir" olacak galiba o söz.

alengir dedi ki...

Benim dalgınlığıma gelmiş,yazdığım cümledeki bir ile bin'in yerini karıştırmışım ama seninkide yanlış olmuş.Uyardığın için teşekkürler düzeltiyorum :)