
Madem dünyanın gelmiş geçmiş en iyi sol beki bu topraklara veda ediyor dedik,bizde vedamızı esirgemeyelim diye düştük yollara havanın bile atkı taktığı gün.Allahtan son anda artisleri oynayıp
sarı-laciverti göstericem diye ince giyinmeyip,aksine soğuk havanın bilincinde olarak
Bizimkiler'in
Cemil'i gibi kat kat giyindim(
ki sonra bu katların hava ısısı karşısında nafile olduğunu görüp,keşke belediye görmeden bir kat daha atsaydım diye geçirecektim içimden).Bir otobüs,bir vapur ve bir miktar tabanvay sonucunda geçte olsa
"Kutsal Toprak"lara ulaştık...

Stada girdiğimizde
4-4-2 düzeninde dizili takımın,dizilişteki oyuncuların kim olduğunu ayıksamakta geçti ilk
5 dakikamız,tabiki ilk baktığımız mevki olan sol bekte
Carlos'u göremeyince ufak bir hayal kırıklığına uğradık.Carlos'un oynatılmadığını gördüğümüz takımda bir diğer hayal krıklığını oymasını beklediğimiz genç oyuncuların takımda olmadığını görünce yaşadık.Ne
"yeni Emre" Abdülkadir,ne de
Furkan'ı gördük,onların yerine takımın demir başları Selçuk ve Deniz orta sahadaydı,gerçi hakkını yemeyelim
Bekir vardı genç namına,ha birde Özer.Carlos'un gidişiyle,Daum bu maçta
Santos'u gerçek mevkii olan sol beke,önünede Uğur Boral'ı monte etmişti.Bozulmayan stoper ikilisi olan Lugano-Bilica ikilisinin sağ tarafında bekte Bekir önünde de
Özer yer aldı.Ortanın göbeği
Deniz-Selçuk,forvet ikiliside
Guiza ve
Semih'ti.Gerek grupta 1.liği garantilememizin etkisiyle,gerekse
Sheriff'in
Bükreş'ten gelebilecek sevindirici bir habere ihtimal vermemesinden olucak ki iki takımda temposuz başladı maça.Alex ve Emre gibi dikine oynayan iki oyuncunun olmayışı,orta saha ikilisinin Selçuk ve Deniz olmasıyla birleşince göbekten gelmek,Özer'in içe katetmeleri dışında imkansız hal aldı ve
Fenerbahçe hücumlarını kanatlara itti.Her ne kadar sağ kanatta Özer,
2008 yılında
Zico'nun
Deivid'e biçtiği role benzer bir anlayışla başarıyla oynasada Uğur solda aynı tas aynı hamam takılmaya devam ediyor.Evet bugün gerçektende güzel bir gol attı ama birisinin Uğur'a futbolun bir basit 1 kuralını ve bir diğer basit gerçeğini anlatması gerekir.Nedir bu basit kural futbol sahasının ölçüsü
90-120 metre boyuna,
45-90 metre enine olduğu.Nedir bu basit gerçek,toptan hızlı koşamazsın.Fakat yedek kalmasının olumlu etki yapabileceğini düşündüğüm Uğur hiç bir şey olmamış gibi sürekli sol çizginin sonuna,kendisinin yetimeyeceği toplarla dripling yapmaya çalıştı,çalıştı,çalıştı ve başamadı...
Uğur gibi bugün sinir katsayısımı arttıran bir adam daha vardı Fenerbahçe'de adı tahmin edersiniz
Selçuk Şahin.Geldiği günden bugüne bir gram gelişme göstermeyen bu oyuncu bugün gene top ezdi,gene top kaybetti,gene rakibi karşılayamadı,gene defanstan top çıkaramadı.Hatta bir ara o kadar çıkaramadı ki günün bence en başarılı ismi Özer bir kaç pozisyonda geriye gelip topu ileri taşıyan isim oldu.Carlos'a veda etmeye gittiğim günde Selçuk'a lanet ettim bu akşam.Gene gelişim gösteremeyen bir isimde
Volkan Babacan.Kaşla göz arası önemsiz gibi görülebilecek ciddi hatalar yaptıki,bunların başında selefindede görülen zamanlama hatası vardı,devre arasında iyi bir yedek kaleci transferi şart.Takımın iyilerine gelirsek,bugün
45 dakika oymasına karşın Özer kesinlikle maçın adamıydı.Pas alışverişini sağladı,geriden top çıkardı,adam eksiltti,takımın liderliğini yaptı sorumluluktan kaçmadı,Neler demek istediğimi maçı çıplak gözle izleyenler iyi anlayacaklar.Değişiklik özürlüsü Daum'un
Trabzon maçını düşünerek
Özer'i devre arasında oyundan alması bile oyuncunun performansı hakkında size fikir verebilir.Özer dışında Santos bekte güzel işler yaptı,Guiza çok çalıştı hem atmaya hemde kaçırmaya,Bekir bekin hücum yönünde kötüydü,savunma yönü idare eder...

İkinci yarı
70.dakikaya kadar maça benzer bir şekilde sürdü,o dakikadan sonra günün beklenen adamı
Carlos'un ısınmaya başlaması jübile maçı havasına soktu.Birde rakip takımın hocası bu maçta kendileri adına en etkili adamları
Volkov'u oyundan alınca,maç iyice soğudu,tatsız tuzsuz bir hal aldı.Nihayet beklenen değişiklik geçte olsa
88. dakikada yapıldı ve tüm stad ayağa kalktı.Oynadığı iki buçuk dakikanın her saniyesinden keyif aldığım
Brezilya'lı oyuncu son düdüğün çalınmasıyla dakikalarca alkışlandı,soğuğa aldırış etmeden,donmuş eller birbirine çarptı.Teşekkürler
Roberto Carlos,az ama öz geçen
Fenerbahçe kariyerin için,bir daha görüşmek üzere
Tchau Carlos...
NOT:Çok soğuktu lan g.tüm dondu!