9 Mart 2009 Pazartesi

KAYSERİSPOR:0-FENERBAHÇE:2



Öncelikle Kayseri'nin yeni stadı Kadir Has için Fenerbahçe adına şunu söylemek istiyorum:Siftahı bizden,bereketi allahtan:)

Evet maça gelirsek Fenerbahçe'miz maçı güzel bir oyunla 2-0 kazandı.Her ne kadar Kayserispor oyun planı olarak Kasap havasını benimseyip,takımımızı sertlikle sindirmeye çalışsa da,bu oyunlarının cezasını topla alakasız bir pozisyonda Alex yaptıkları faul sonucu kazandığımız serbest vuruşta Carlos'un ayağından çıkan füzenin Suleymanou'dan dönmesi sonucu topu çok klas bir şekilde tamamlayan gerçek golcümüz Semih takımızı 1-0 öne geçiren golünde çektiler.Semih bu golle Kayseri Kadir Has Stadyumunda gol atan ilk futbolcu olarak tarihe geçti...



Bu golden 17 dakika sonra kariyerinde ki 800. maçına çıkan Kaptanımız Alex De Souza, Roberto Carlos'tan aldığı topu hemen düzelterek ceza sahası dışından sağ ayakla yaptığı vuruşla takımımızı 2-0 öne geçirerek bizi sevince boğdu.Sağolsun Alex,KRALEX-800 postunda kendisinden istediğim gibi maçı alan oyuncu oldu,ayrıca Alex attığı bu golle Kayseri Kadir Has Stadyumunda gol atan ilk yabancı olarak Semih gibi tarihe geçti...



2-0'dan sonra Kayserispor'lu oyuncular Kasap havası oyunlarının dozajını daha da arttırdılar,hakem Bünyamin Gezer'de bu sertliğe göz yumunca 54. dakika da Volkan gördüğü kırmızı kart geldi.Her ne kadar Kayserispor'lu oyuncu kırmızı kart pozisyonun da Volkan'ın omzuna 7 dikiş atılmasına neden olucak bir sertlikle girip kart almaması saçmaysa,Volkan'ın da bu pozisyonda Eren'i tekmeleyerek aldığı kırmızı kart Volkan adına bir o kadar saçma.Çok rahat giden maçı yaptığı bu hareketle zora sokan Volkan ne zaman akıllanacak en ufak bir fikrim yok,kendisi hala Fenerbahçe'de oynadığının ve takımını bunun gibi saçma hareketlerle 40 dakikadan fazla yanlız bırakmaya hakkı olmadığının bilincine değil ne yazık ki...



Kırmızı kart geldi ama Kayserispor sertlikten ve çirkeflikten bir türlü vazgeçmedi,çok sinirliydiler nedense,artık yeni stadlarında çıktıkları maçta 2-0 yenik durumda olmaları mı,yoksa o 2-0'lık skoru Fenerbahçe'nin yapmasımı onları sinirlendirdi bilemem ama sinirlerine hakim olamayan bir kişi de bizde vardı,o kişi Emre Belözoğlu'ydu.Tamam rakip atağa girerken sana sert girip canını acıtmış olabilir ama nedir bu Van Damme filmlerinde finalde dayak yiyeceği belli olan kötü-çirkef Çinli gibi adamda gördüğümüz kafa kesme hareketleri,bir takım tehditler,zamanın da tribünlere kolum girsin yaparkende uymuyordun Atatürk'ün sevdiği sporcu profiline,şimdi de uymuyorsun,al artık Emre öğretiyi,al artık ahlak olgusunu azar azar da olsa!Allahtan Aragones doğru bir hamle ile Emre'yi oyundan çıkardı da takımımızı olası bir kırmızı karttan daha kurtardı,hakem nede olsa vermeye dünden razı...



Dediğim gibi takımımız bugün güzel oynayarak haklı bir galibiyer aldı.Başta Alex olmak üzere,Semih,Lugano,Edu,Carlos,Gökhan,atılana kadar Volkan,Deniz,kafa kesmeden önce Emre iyi oynayan oyuncularımız,Uğur ve Deivid vasat oyuncularımızdı.Aragones'in değişiklerini beğendim,Guiza'nın bizi gene şaşırtmamasını ayrı bir beğendim,istikrarlı futbolcu böyle olacak gol atacaksa Semih gibi her maç atacak,gol atamayacaksa,Guiza gibi her maç atamayacak:)Siftahını bizim yaptığımız dediğim Kayseri Kadir Has Stadı gerçekten çok güzel olmuş,müthiş bir ambians vardı,görüntüler çok hoştu insanın gerçekten maçı izlerken gözü gönlü açılıyor,stadı yapanlara kocaman bir alkış,darısı diğer Anadolu kulüplerimizin başına ama saha zemini gerçekten berbattı.Bunu maçı izlediğimizde hepimiz gördük,Volkan Ballı maçtan önce söylediğinde de gördük ama bunun gibi kaygıları bildiren Fenerbahçe olunca nedense gündem yaratmakla ve mızıkçılık yapmakla suçlanıyor!Volkan Ballı'nın hiç futbolculuk yapıp yapmadığı sorgulanıyor,doğru ya futbol oynamayan birinin ülkemizde yorumculuk yapması ne kadar abesse,zeminin kötü olduğu gerçeğini bildirmesi de abes!Maçı izlerken sevgili arkadaşım Mehmet "Bu ne biçim saha lan,sanki az sonra Kemal Sunal ile Metin Akpınar içeri girecek sanki!" diyip "Salak Milyoner" filmine gönderme yaparak hepimizi güldürdü ki,kendisinin futbolla olan ilişkisi "merhaba-merhaba" dan bile azdır ,bu bile zeminin kötü olduğunu anlamak için futbolcu olmaya gerek olmadığına bir kanıttır.Hatırlarsınız arkadaşımın gönderme yaptığı Salak Milyoner filminin bu sahnesinde babalarından kalan gömülü defineyi bulmak için Dolmabahçe'nin önünden kazmaya başlayan 4 kardeşin çukurunun ucu İnönü Stadına çıkmaktadır,üstelik o sırada Fenerbahçe ve Kayserspor'un lig maçı vardır ve Fenerbahçe 1-0 öndedir,stadın zemininden maçı izleyen Kemal Sunal Kayserispor 2. golü yiyince diğer kardeşleriyle birlikte sahaya fırlar ve Kayserispor'a yardım etmeye çalışır,ironik bir şekilde filmde ki maç ile paralellik gösteren bu gece ki maçta Kayserispor'u kurtarmak için belki sahaya dalacak bir Kemal Sunal ya da Halit Akçatepe yoktu ama onların rolüne sahaya girmeye çalışan Tolunay Kafkas büründü,hani maçtan sonra mütevazilikten bahseden Tolunay,Roberto Carlos'un üzerine yürüyen Tolunay!



Mütevazilik nutukları çeken Tolunay,kendisini yatıştırmak için gelen Roberto Carlos'un üzerine yürüyor,belki Carlos'un bir saygısızlığını gördüğü için bu tepkiyi verdi ve kendince haklıydı,belkide başka bir şey ama Roberto Carlos'unda maçtan sonra dediği gibi Teknik Direktör futbolcusuna örnek olmalıdır,sen böyle yaparsan her Fenerbahçe maçında 10 çirkef gücünde oynayan Mehmet Topuz'da böyle Carlos'un üstüne böyle yürür!Kim ne düşünürse düşünsün bir teknik direktörün bu tarz hareketler yapması yanlıştır,bunun altında büyük bir kişilik eksikliği yatıyordur,nasıl ki Erdoğan Arıca'nın ligin ilk yarısında Lincoln'e olan tepkisi saçma ve yanlış ise Tolunay'ın bugün ki haraketi de yanlıştır,Bülent Uygun'un sabah ki hareketi de yanlıştır,artı Bülent'in ki şova dönüktür...


TEŞEKKÜR KÖŞESİ

Acısıyla tatlısıyla zorlu bir maçı daha geride bıraktık,güzel oynayınca,Fenerbahçe'ye karşı bu kadar bilenmiş takımı bu güzel oyun sounda yenince ne güzel oluyor,tadından yenmiyor.Haftaya önemli bir karşılaşmamız daha var ama benim öncelikle bugün için teşekkür etmek istediğim isimler var:

Bize güzel bir Pazar günü yaşatan Futbol ve Efes Pilsen'i 84-80 yenen Basketbol takımımıza teşekkür ediyorum.Takımımızı deplasman da yalnız bırakmayan taraftarlarımıza teşekkür ediyorum,800.maçında golünü atan Kaptana teşekkür ediyorum,Guiza'ya nazire yaparcasına goller atan Semih'e teşekkür ediyorum,rakip takım forvetlerine aman vermeyen Lugano ve Edu'ya teşekkür ediyorum,30 metrelik mesafeden golün gelmesini sağlayan müthiş şutu çeken ve gergin anlarda ortamı yumuşatmaya çalışan Carlos'a teşekkür ediyorum,Topuz'un verdiği pas da kalecimizle karşı karşıya kalan rakip takım oyuncusuna kademeye girerek gol şansı vermeyen Gökhan Gönül'e teşekkür ediyorum,rahat giden maçta kırmızı kart yiyerek ömrümüzden ömür çalan Volkan'a teşekkür ediyorum,başta Mehmet Topuz olmak üzere çirkeflikleri için Kayserispor'lu oyunculara ve Tolunay Kafkas'a teşekkür ediyorum,takdir haklarını hep Kayserspor'dan yana kullanan ve ısrarla sert giren oyunculara kart göstermeyen Bünyamin Gezer'e teşekkür ediyorum...



Bu arada bu işler maçtan önce skorboarda bunun gibi fantezi ürünü skorlar yazarak olmuyor sevgili Kayserispor'lu dostlar...



İşte bunun gibi gerçek skorlarla oluyor,ne demişti büyük Fenerbahçe aşığı sevgili İslam Çupi "Fenerbahçe yenilmez,bu formayle dalga geçilmez"!

5 yorum:

sayerlack dedi ki...

Eline sağlık arkadaş.Bende bir şey ekliyeyim. Bu Mehmet Topuz'u ben beğenirdim ama artık nefret ediyorum.Bu adamın sporculukla alakası yokki.Transfer dönemlerinde adının Fenerbahçe ile anılmasını istemiyorum.

sinem dedi ki...

hacı o değil de, ilk fotoğrafta alex'in yumruk yaptığı eli ne renk be! korktum ha..

alengir dedi ki...

sayerlack:Teşekkürler arkadaş,haklısın bundan sonra No More Mehmet Topuz bir yerde:)

sinem:Valla bende sen diyince dikkat ettim hafız,nasıl bir ışık oyunu o hakketten o:)

Bellamy. dedi ki...

salak milyoner nefis olmuş yarıldım. hakkaten çıkabilirmiş himmet ağa ahahaha

alengir dedi ki...

Valla bizde yarıldık maç esnasında arkadaş bu benzetmeyi yapınca.Aslında gene o filmde olan bir tezahürat var, biz ilk yarıda ki maç da 4 yiyince çok yapılmıştı,onu da yazacaktım ama yakışıksız kaçar diye düşündüm:)