18 Şubat 2010 Perşembe

LILLE:2-FENERBAHÇE:1



ÇİLEMSE ÇEKERİM

Guiza olaki bir şey çıkar umuduyla giyilen temiz iç çamaşırı
Guiza sözlüde sıra sana gelmek üzereyken çalmasına dakikalar kalan tenefüs zili
Guiza üstünde eski fiyatı kalmış ayakkabı

ama

Guiza ekmek çıkmayan
Guiza bir türlü çalmayan
Guiza kasada gerçek fiyatı çıkan

Guiza son ana kadar gelen umut ama son anda gerçekleşen hayal kırıklığı
mutsuz son


LILLE:2-FENERBAHÇE:1





Türk futbolun Avrupa arenasındaki mücadelesi gerek kulüp,gerekse milli takımlar düzeyindeki maçlarda ezelden beri Türk spikerlerin "Yapma..." şeklinde cümleler kurmasına vesile olmuştur.İsimler ve takımlar günümüze kadar olan süreçte hep değişime uğrasada spikerin yapılmamasını istediği büyük hatalar sekteye uğramamıştır.Bugün ki maçta bu hatalardan biri olan bir önceki maçta "klasını" gösteren Volkan'ın daha ne oluyoruz diyemeden Florent Balmont'un saçma şut bile sayılmayacak vuruşuna engel olamaması Lille 1-0 öne geçirdi.Volkan'ın yediği gol ile başlayan ilk 13 dakikada 3 hayati hata yaptığının altını çizelim.Yenilen golün şokunu bilmem ama Lille kalecisi Volkan'ın yediği golden etkilenmiş olsa gerek ceza sahası içinde yanlış yer aldı,bu yanlışı gören süpriz bir isim Vederson füzeyi çakınca daha maçın gelişme ve sonucuna geçilmeden durum 1-1 oldu ki,bu skor ikinci maç öncesi büyük avantajdı ve kim bilir atılacak ikinci gol tur müjdecisi olabilirdi fakat işler birden ters gitmeye başladı.Lugano'nun 10. dakikada oyundan çıkması Fenerbahçe için maç içersine oluşacak kötü haberlerin ilkiydi ve hala gelişme ve sonuca gelmemiştik.1-1 lik skordan sora Lille ataklarını 19 yaşındaki genç BelçikalHazard'ın etkinliğinde Fenerbahçe'nin sağını zorlayarak geliştimeye başladı.Fenerbahçe Lille'in baskısının sürdüğü yaklaşık 20 dakikalık bölümü defans oyuncularının uzaklaştırdığı toplarla savuşturmaya çalıştıki bu toplar duvardan döner gibi anında bizim ceza sahamıza geri döndüler çünkü Lille gibi fizik gücü üstün ve hızlı takımlara karşı ileride sırtı dönük top tutanbilen ve takımını oyuna katan bir forvet lazım,Guiza da aldığı topları anında ezdiği için Lille'li oyuncular Guiza'nın ezdiği bütün topları hemen orta saha oyuncularına kazandırdı.Ve derken maçın ilk kırılma anı Lille'in top yekün bizim yarı sahamızda olduğu anda gerçekleştirdi,dafansımızdan dönen topu Mavuba'dan kurtaran Alex'in pasında Guiza kaleci ile karşı karşıya kaldı,bu dakikada girizgahta yazdığım umut duygusu Guiza'nın Alex'e küfür gibi pasında öldü.Bu oyuncunun ilk yarı gene Alex'in pasında kaleciyi nişanlaması şaşırılmayacak sıradanlıktı.İlk yarı kontrollü oyunla 1-1 berabere bitti.



İkinci yarı oyun Fenerbahçe'nin kontrolünde ve istediği tempoda geçiyordu ki,maçın ikinci kırılma anı gene spikerin "Yapma..." cümlesi dudaklarından dökülürken Deniz çoktan yapmıştı ve maçın gelişme dakikalarında Frau, Deniz'in ikramını çevirmedi ve durumu 2-1'e getirerek zihinlerde 2008'de Edu'nun Krasic'e attırdığı golü canlandırdı,o gün Edu'nun "yapmaması" gereken şeyi yaptı.Skor 2-1'e geldikten sonra Fenerbahçe oyunu pasif kontrol eden taraftı,evet top bizdeydi ama orta sahayı geçtikten sonra hiçbir şey üretemedik,kanatlara inemedik,şut çekemedik.Lille'in bizim pasifliğimizde birşey üretebildiğini söylemek zor,girdikleri kontraları berbat kullandılar.Mehmet Topuz'un oyuna dahil olması takıma birazcık kıpırdatsada,ileri gönderilen toplar Guiza'dan aynen geri geldiği için pozisyona nerdeyse hiç girmedik,nerdeyse diyorum ama Alex gene yaptı sihirini,Guiza'yı gene kaleciyle karşı karşıya bıraktı ama Guiza,artık ciddi ciddi casus olduğunu düşündüğüm Guiza golcülüğünü değil nişancılığını konuşturunca beraberlik şansı gene kalecinin elleri arasında kaldı.Geriye kalan 10 dakikada iki takımda skora razı bir şekilde oyununu sürdürdü,Daum inatla Semih'i oyuna almadı,onun yerine Alex'i oyundan çıkarıp Selçuk'u alarak 2-1'e razı olduğunu gösterdi ve maçta zaten bu skorla bitti...



Kazanabileceğimiz maçı Guiza,Deniz,Daum ve Volkan'ın büyük gayretleriyle 2-1 kaybettik,aslında bu isimlerin arasına oyuna katkısı 0 olan Baroni'yi de eklemek lazım.Günün iyileri Bilica,Emre,Alex ve takımı 90 dakika mükemmel destekleyerek deplasmanda yanlız bırakmayan taraftardı.Türkiye'ye tur için avantajlı gibi gözüken bir skorla dönüyoruz ama benim tura olan inancım yok denecek kadar az,bu kadar çapsız oyuncu ve küçük düşünen bir hocanın olduğu bir ortamda buna inanmam Polyanna'cılık oynamaktan fazlası değil ne yazık ki.Anamızın ligine dönmemize 90 dakika kaldı,gönül isterki Fenerbahçe Lille burda eze eze bu lafları bana yedirsin ama gerçekçilik günümüz modern dünyasının öenmli bir kuralı.Ve son bir cümlede,Guiza'yı bu takıma kazandıran ve Semih oynatmayanlara,bu oyunucun takıma kazndırılmasında emeği geçen malzemecisinden,yöneticisine herkese...

2 yorum:

elpadre dedi ki...

gökhan gönül de çok iyiydi dün akşam.

alengir dedi ki...

Defansif anlamda çok güzel müdahaleleri vardı lakin ofansif anlamda uzun zamandır var bir sıkıntı kendisinde