19 Şubat 2009 Perşembe
FUTBOLA BİLİMSEL BİR BAKIŞ
Nörolog Beyin Cerrahı Doç. Dr. Fikret Ergüngör, Türkiye'de vücuduna en iyi hükmeden futbolcunun Fenerbahçeli Alex olduğunu savundu.
Ankara'da 2008 yılında en iyi nörolog seçilen Doç. Dr. Ergüngör, futbola olan dünya genelindeki büyük ilginin en önemli sebebinin beyinle futbol arasındaki ilişkiden kaynaklandığını belirterek, "Beyindeki hareket merkezinde el ve özellikle baş parmak en fazla yere sahiptir. Futbol ise ellerin yasaklandığı, ama onun yerine aynı becerinin ayaklardan istendiği bir oyundur. Bu da futbola ilgiyi çok artıyor, ABD bile buna fazla kayıtsız kalamadı" diye konuştu.
Kazanılmış bir hakkın kullanılamamasının futbolcuların yetenek düzeylerini belirlediğini dile getiren Ergüngör, "Fenerbahçeli Alex, futbolda vücudunun her yerine inanılmaz hükmeden bir sporcu. Çok koşmanın bir zaruret olmadığını gösteriyor. Yine Arda'nın da hakkını vermek lazım, ayaklarına çok iyi hükmediyor. Eski futbolculardan Oğuz, Can Bartu, Lefter örnek olarak gösterilebilir. Dünya futbolunda da Pele, Zico, Zidane, Gerrard, Messi, Kaka farklı yere sahip" ifadelerini kullandı.
"ELİN YASAK OLMASI, AGRESİFLİĞİ ARTIRIYOR"
Ergüngör, kazanılmış bir hak olan ellerin kullanılamaması ve becerinin büyük oranda ayaklara yüklenmesinin agresifliği de beraberinde getirdiğini söyledi.
Eser üretmesi istenen ayakların bu beklentiyi yeterince karşılayamaması durumunda bazen silah gibi kullanıldığını vurgulayan Ergüngör, şöyle konuştu:"Futbolcular rakiplerine tekmelerle zarar verebiliyor. Yepyeni bir özellik kazandırılmak istenen ayaklar, bu olmayınca, şiddet için de kullanılabiliyor. Mesela Fortis Türkiye Kupası'ndaki Bursaspor-Fenerbahçe maçında Emre bir pozisyonda aniden sinirlenerek tepki gösterdi. Ne zaman ki rakibini düşürdü, rahatladı."
Ergüngör, beyinle futbol arasındaki ilişkinin seyirciyi de etkilediğini ifade ederek, "Taraftarlar oyunun kurallarını bilmesine rağmen, el kadar gelişmemiş ayaklardan aynı mahareti bekliyor. Sadece birisinden değil, tüm oyunculardan beklenti içinde. 11 futbolcunun sağlıklı tek bir vücut gibi ahenkli hareket etmesini istiyor. Bu uyum olmadığı zaman da taraftar çok çabuk sinirleniyor" dedi.
"HAKEMLER ARADA KALIYOR"
Doç. Dr. Ergüngör, hakemlerin büyük beklenti içindeki seyirci kitlesiyle, bunu karşılamaya çalışan futbolcuların stresi arasında kaldığını kaydetti.
Hakemlerin anlık olaylarda karar vermek durumunda olduğunu anlatan Ergüngör,"İnsanın şahsiyetini belirleyen en önemli özelliklerden birisi en kısa zamanda en doğru kararı verebilme yetisidir. Hayat boyunca hepimizin çok ciddi kararlar vermek zorunda kaldığımız durumlar var. Halbuki futbolda hakemlerin uzun düşünme payı yok. Yardımcı hakemler dışında, aynı stres ortamından etkilenmeyip objektif düşünebilen başkalarından fikir alma şansı yok. Aslında hakemlik insanların karar verme yetisini çok güçlendiren, artıran bir meslek. O da koşuyor, en az sporcu kadar pozisyonun içinde. En hızlı ve en doğru kararı vermek zorunda" diye konuştu.
Kaynak:Real Age'den alınmıştır
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
7 yorum:
lan alengir, alakasız olacak ama valla billa çok seviyorum senin blogu. hatta aramızda kalsın ama en sevdiklerimden biri :) ne zaman readerı açsam tonla yazı birikmiş oluyor ve hepsi süper oluyor, hepsine yorum yazmıyorum diye sanma ki okumuyorum. bu sevgi pötürcüğünü de böyle paylaşayım dedim, adeta doğuş taklaları attım farkındaysan :) si yu.
Ah Sinem'cim bu güzel övgüleri en sevdiğim bloglardan birinin yazarı olan senden duymak beni ne kadar mutlu etti söyleyemem,Aceto'nun blog alemine girmemde etkisi büyük ama bu olaya başlamaya karar verdiğim gün senin keyifli yazılarından birini okuyordum,teşvikçim sensin,aynı zamanda hocamsın bir yerde ben de senin çekirgen:)
Special Thanks:Doğuş ve taklaları:))
ulen alengir, kaynağa ne yazmışın, real age'den alıntıdır! ben olmasam ne haberin var lan realage'den, tamam bilimsel çalışmayı ben yapmadım, beyin cerrahlarına tapıyorum, Fikret Hocam yapmış çalışmayı, eline, beynine sağlık kendisinin, ama insan genede bi bana teşekkür eder, bundan sonra book paylaşırım netten bulduğum doneleri seninle, kızdım hacı, sumaklı soğan hazırlasan bile barışmam!
alengir, why are you doing this to me?!
ahah kızma bana gizli forvetim,ben sana teşekkürümü yüz yüzeyken verecektim bak okuycular huzurun da edeyim hatta "Teşekkürler Gökhaaaan":))
Bu yazıyı okumuştum.Güzel bir araştırma.Futbola daha değişik bir gözle bakacağım bundan böyle.Bende yazıyorum blog'a ama aceto dan etkilenmedim:)Seni de benim blog'a bekliyorum.bir kahve içelim.
Blog izle = muratmacit.blogspot.com
önerilerinizi bekliyorum.Sinem hanım sizin de :)
Kahveleri hazırla geliyorum bloguna:)
benim kahve sert olsun ama, sütsüz şekersiz :)
Yorum Gönder